Research - (2022) Volume 15, Issue 84
Received: Jan 06, 2022, Manuscript No. jisr-22-51588; Editor assigned: Jan 07, 2022, Pre QC No. jisr-22-51588(PQ); Reviewed: Feb 21, 2022, QC No. jisr-22-51588; Revised: Jan 26, 2022, Manuscript No. jisr-22-51588(R); Published: Feb 02, 2022, DOI: 10.17719/jisr.2022.51588
Psychological resilience situation gained importance associated with psychological science began to examine people's strengths along their weaknesses. It is claimed that psychological resilience plays an active role in people's emotions and in the interpretation of these emotions in the mind. For this reason, analysis of the relationship between psychological resilience and emotion regulation in adolescents aged between 15-17 is the main purpose of this study. Psychological Resilience Scale (PRS) and Emotion Regulation Scale (ERS) were used to collect the data of the study. The study was planned on all active students which are registered in Vocational High Schools and Anatolian High Schools in Bursa province. The sample of the study consists of 904 volunteer participants from Vocational and Anatolian High School students. According to the results of the study, psychological resilience and emotion regulation skills of adolescents differ according to socio-demographic variables. According to the findings of the regression analysis, it was determined that the increase in the skills of emotion regulation affected 14% of the increase in psychological resilience. In addition, it was determined that 22% of the variance in emotion regulation skills was explained by the sub-factors which affect their psychological resilience.
Psychological Resilience, Emotion Regulation, Adolescence.
Öz
Psikoloji biliminin, insanların zayıf yönlerinin incelemesinin yanı sıra güçlü taraflarını da incelemeye baÅ?laması ile psikolojik dayanıklılık durumu önem kazanmıÅ?tır. Psikolojik dayanıklılıÄ?ın, insanların duygularında ve bu duyguların zihinde yorumlanmasında etkin bir rol oynadıÄ?ı öne sürülmektedir. Bu nedenle 15-17 yaÅ? arası ergenlerde psikolojik dayanıklılık ile duygu düzenleme arasındaki iliÅ?kinin incelenmesi bu araÅ?tırmanın temel amacıdır. AraÅ?tırma verilerinin toplanması için Psikolojik Dayanıklılık ÖlçeÄ?i (PDÖ) ve Duygu Düzenleme ÖlçeÄ?i (DDÖ) kullanılmıÅ?tır. AraÅ?tırma Bursa ilinde bulunan Meslek Lisesi ve Anadolu Liselerinde kayıtlı olan tüm aktif öÄ?renciler üzerinden planlanmıÅ?tır. AraÅ?tırmanın örneklemi, meslek ve Anadolu lisesi öÄ?rencilerinden 904 gönüllü katılımcıdan oluÅ?maktadır. AraÅ?tırma sonuçlarına göre ergenlerin psikolojik dayanıklılıkları ve duygu düzenleme becerileri sosyo-demografik deÄ?iÅ?kenlere göre farklılık göstermektedir. Yapılan regresyon analizleri bulgularına göre duygu düzenleme becerilerindeki artıÅ? psikolojik dayanıklılıklarındaki artıÅ?ın %14’ünü etkilediÄ?i tespit edilmiÅ?tir. Ayrıca duygu düzenleme becerilerindeki varyansın %22’si psikolojik dayanıklılıklarına etki eden alt faktörler ile açıklandıÄ?ı belirlenmiÅ?tir.
Anahtar Sözcükler: Psikolojik Dayanıklılık, Duygu Düzenleme, Ergenlik
1. GiriÅ?
Ä°nsanların saÄ?lıklı düÅ?ünmesinde, plan yapmasında, karÅ?ılaÅ?ılan sorunları çözebilmesinde, öÄ?renmesinde ve potansiyellerinin farkına varabilmesinde önemli katkıları olan duygular, hayatın her alanında farklı Å?ekillerde karÅ?ılaÅ?ılan bir kavramdır. Sevgi, üzüntü, öfke gibi birçok farklı türde sergilenen duygusal tepkiler karÅ?ılaÅ?ılan olaylara göre olumlu ve olumsuz ile daha az veya daha çok gibi de farklılıklar gösterebilmektedir. Bahsi geçen farklılıklar, insanların karÅ?ılaÅ?tıkları durumları algılama düzeyleri, yaÅ?am biçimleri, kültürleri ve Sosyo-demografik özelliklerine göre geliÅ?mektedir (Bilgiz ve Peker, 2018: 1979).
Bu özelliklerin yanı sıra sosyal çevredeki meydana gelen deÄ?iÅ?imler akademik beklentilerdeki ve geliÅ?me isteÄ?indeki ihtiyaçların farklılaÅ?ması duygusal tepkilerin deÄ?iÅ?mesine neden olan özellikler arasındadır. Ä°nsanlar, zorlayıcı durumlarla karÅ?ı karÅ?ıya kaldıÄ?ında olumsuz duygular ve düÅ?ünceler besleyerek stresli ve endiÅ?eli tutumlar sergileyebilirler. Bu gibi durumlar insanlarda biliÅ?sel, psikolojik, fizyolojik ve sosyal açılardan etkileyerek süreklilik gösteren olumsuz duygulanım ve gelecekle ilgili umutsuzluk eÄ?ilimine neden olabilmektedir. Ä°nsanların ortak amacı, zorlayıcı yaÅ?am süreçleri, baÅ?arısızlıklar ve karÅ?ılaÅ?ılan sorunların üstesinden gelerek mutlu ve geleceÄ?e dair umutlu bir Å?ekilde yaÅ?amdan doyum elde edebilmektir. Psiko-sosyal bir varlık olan insanın bu amaca uygun bir yaÅ?am saÄ?layabilmesi için dengeli ve olumlu iliÅ?kiler kurarak, biliÅ?sel, fizyolojik, eylemsel ve sosyo-duygusal yapıları arasında bütünlük ve denge oluÅ?turması gerekmektedir. Bu bütünlük ve dengenin oluÅ?turulmasında en önemli unsurlardan biriside duygulardır (Koçak, 2005: 30).
Duygular sözel veya sözel olmayan Å?ekillerde ifade edilebilmektedir. Bu ifade etme biçimlerinin psikolojik ve fiziksel iyi oluÅ?a olumlu etkileri bulunmaktadır ve bireylerin ruh saÄ?lıÄ?ını koruması ile sosyal iliÅ?kilerin sürdürebilmesinde önem arz etmektedir. Ä°nsanların iÅ?levselliÄ?inde etkili üç temel boyut olan düÅ?ünceler, duygular ve davranıÅ?lardan birinde gerçekleÅ?en deÄ?iÅ?imler diÄ?erlerini de etkilemektedir (KöroÄ?lu, 2017: 94). Bu noktada bireylerdeki duygu düzenleme becerileri duyguları etkileyerek karÅ?ılaÅ?ılan zorlayıcı süreçleri çözmede kaygı ve stresi kontrol edebilmede önemli bir rol oynamaktadır.
Duygu düzenlemenin, olumsuz duygulanım ve gelecekle ilgili umutsuzluklara karÅ?ı verilen mücadeledeki etkisi psikolojik dayanıklılık açısından da önem taÅ?ımaktadır. Psikolojik dayanıklılık, zorlayıcı süreçlere karÅ?ın bireylerin bu zorluklara uyum saÄ?layabilmesi ve üstesinden gelebilme yeteneÄ?idir. Psikolojik bir nitelik ve daha çok bir yetenek olarak tanımlanan psikolojik dayanıklılık saÄ?lıklı geliÅ?imin sürdürülebilmesinde ve zorlayıcı bir durumla karÅ?ı karÅ?ıya kalındıÄ?ında bu durumu aÅ?abilmede katkısı olan birtakım özellikleri bulunmaktadır (Öz ve Yılmaz 2009: 3).
Psikolojik, biyolojik ve sosyal deÄ?iÅ?imin en hızlı olduÄ?u ve bu kavramların birbirleri ile etkileÅ?im içinde olduÄ?u ergenlik döneminde psikolojik dayanıklılık ve duygu düzenleme arasındaki iliÅ?ki bu noktada önem taÅ?ımaktadır. Genç bireylerin duygu düzenleme becerileri ile psikolojik dayanıklılıkları olumsuz düÅ?üncelerle mücadele edebilmede ve geleceÄ?e dair umutlarını koruyabilmelerinde önemli bir rol oynamaktadır. Duygu düzenleme hem çocukların hem ergenlerin geliÅ?iminde oldukça önem taÅ?ımaktadır. Duygu düzenleme becerileri yeterince geliÅ?memiÅ? olan ergenlerin psikolojik sorunlar için risk taÅ?ıdıÄ?ı bilinmektedir. Duygu düzenleme sorunu olan gençler kendilerine zarar verme, saldırgan davranıÅ?lar gösterme, sigara ve alkol kullanımı gibi durumlar açısından da riski taÅ?ımaktadır. Duygularını daha iyi düzenleyen kiÅ?ilerse daha mutlu, yaÅ?amdan daha fazla doyum almakta, psikolojik açıdan daha saÄ?lıklı, riskli davranıÅ?lar göstermeye daha az eÄ?ilimli ve kiÅ?iler arası iliÅ?kilerde daha baÅ?arılı olmaktadırlar.
15- 17 yaÅ? ergen grubu ergenliÄ?in orta dönemini kapsamakta ve insanın yaÅ?am döngüsünde çok önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü ergen artık bedensel geliÅ?imini büyük ölçüde tamamlamıÅ? daha çok ruhsal, geliÅ?imsel sorunları çözmek durumda olduÄ?u bir dönemdedir. YetiÅ?kinlik öncesi hazırlık dönemlerinden olan orta ergenlik varılacak kararlara temel oluÅ?turması ve önemli bir dönem olması açısından bu araÅ?tırmada orta ergenlik düzeyinin çalıÅ?ılması amaçlanmıÅ?tır.
Bu araÅ?tırmada 15-17 yaÅ? arası ergenlerde duygu düzenleme becerileri ile psikolojik dayanıklılıkları arasındaki iliÅ?kinin belirli bir model çerçevesinde ortaya konulması amaçlanmaktadır. Yapılan araÅ?tırmalar sonucunda görülmektedir ki bu konu ile ilgili daha önce birebir benzer çalıÅ?ma yapılmamıÅ?tır. Bu nedenle araÅ?tırmanın literatüre saÄ?layacaÄ?ı katkı önem taÅ?ımaktadır.
2. PSÄ°KOLOJÄ°K DAYANIKLILIK
Psikoloji, insanın geliÅ?im sürecindeki olumsuz yönlerin, bunların sonucunda oluÅ?an hastalıkların ve tedavilerin araÅ?tırılması ile geliÅ?im saÄ?lamıÅ?tır. Bu durum insanın sahip olduÄ?u olumlu kaynakları gölgelemiÅ?tir. Bireyin yetkinliklerine ve uyum gösterebilme kabiliyetine eÄ?ilim saÄ?lıklı geliÅ?im ve fonksiyonelliÄ?ini iyileÅ?tirecek önemli etmenlerdir (Masten, 2002: 86).
Psikolojik patolojilerin önlenmesinde önem teÅ?kil ettiÄ?inden psikolojik dayanıklılık kavramının araÅ?tırılması oldukça önemlidir. Bu kavramla ilgili yapılan her çalıÅ?ma bireyin ve içerisinde yer aldıÄ?ı toplumun psikolojik saÄ?lıÄ?ını olumlu bir Å?ekilde etkileyecektir.
Dayanıklılık (Resiliency) kavramı ilk olarak Amerika BirleÅ?ik Devletleri’nde araÅ?tırılmaya baÅ?lanmıÅ?tır. Bu kavramın temelini oluÅ?turan bilgiler 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Horatio Alger’in kitaplarında yer almıÅ?tır. Horatio Alger’in hikâyelerinde maddi durumu kötü olan evsiz insanların kuvvet, azim, kararlılık, çalıÅ?kanlık ve kısmetin desteÄ?iyle olumsuzlukların ve yoksulluÄ?un üstesinden gelmeleri konu edilmiÅ?tir (Tarter ve Vanyukov, 2002: 87).
20. yüzyılın ikinci yarısında “ayakta kalanlar” (survivor) terimi ortaya çıkmıÅ?tır. Bu terim psikolojik olarak olumsuz etkileri bulunabilecek bir ortamda büyüyen, bulunan ve yaÅ?amını olumsuz etkileyen hastalıkları olan fakat bu negatif unsurlara raÄ?men ruhsal durumu iyi olan ve psikolojik bir bozukluÄ?u bulunmayan bireyleri tanımlamak için kullanılmıÅ?tır (Glantz ve Sloboda, 1999: 110). Bu dönemde dayanıklılık terimi de “ayakta kalanlar” gibi bu bireyleri için tanımlamak için kullanılmıÅ?tır (Tarter ve Vanyukov, 2002: 87).
Psikolojik dayanıklılık ise bireyin istemediÄ?i fikirlere karÅ?ı alternatif fikirler üreterek mevcut fikirlerinden kurtulabilme durumu olarak açıklanabilir (Yöndem ve Bahtiyar, 2016: 56). Stres altındaki durumlarda kiÅ?inin durumu kontrol edebilme ve kendini idare edebilmesini saÄ?larken problem yaÅ?amama sürecidir.
3. DUYGU DÜZENLEME
Duyularla kavrama, sezgi, belirli bir nesne, olay ya da kiÅ?inin, bireyin iç dünyasında uyandırdıÄ?ı etki, önsezi, nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden deÄ?erlendirebilme yetisi ve kendine has ruhsal hareket ve hareketlilik, duygu kavramı olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2020). Bir baÅ?ka ifade ile duygu, insanın deneyimlerinin duyuÅ?sal unsurlarını; biyolojik, psikolojik ve çevresel etkenlerin dâhil olduÄ?u karmaÅ?ık etkileÅ?imleri ifade etmektedir (Southam-Gerow, 2020: 10).
Duyguların akıÅ?ını yönlendirme, deÄ?iÅ?tirme ve kontrol etme süreçleri bir bütün olarak duygu düzenleme olarak açıklanmaktadır. Bireyin önceden deneyimlediÄ?i duyguları nasıl tecrübe ettiÄ?ini veya nasıl açıklayabileceÄ?ini bilerek ya da pratikte duygularını etkileyerek yönlendirme duygu düzenleme olarak tanımlanmaktadır. Duygu düzenleme becerisi pozitif ya da negatif duyguları güçlendirebilmekte, azaltılabilmekte veya devamlılıÄ?ını saÄ?layabilmektedir. Dodge ve Garber, 1991’de yaptıkları çalıÅ?mada duygu düzenleme becerilerinin genetik olarak bulunmadıÄ?ını, sonradan (yaÅ?amın ilk dönemlerinde) kazanıldıÄ?ını, bu becerilere sahip olanların geliÅ?imsel olarak daha avantajlı olduklarını belirtmiÅ?lerdir.
Duygu düzenlemesi için bir ikilem söz konusudur. Bu ikilem temelde neyin düzenlendiÄ?i ile alakalıdır. Fizyolojik uyarılma, nörolojik aktivasyon, biliÅ?sel deÄ?erlendirme, dikkat süreçleri ve tepki eÄ?ilimleri gibi çok yönlü bileÅ?enleri olan duygunun yönetiminde etkin birçok yol bulunmaktadır. Duygu düzenleme kavramı bu yollar göz önünde bulundurulduÄ?unda birleÅ?tirici bir olgu haline gelmekte ve oldukça deÄ?iÅ?ik yorumlara elveriÅ?li süreçleri içermektedir (Thompson, 1994: 5).
Duyguların biliÅ?sel olarak yorumlanması ve duygu düzenlemenin geliÅ?imi ile ilgili çalıÅ?maların temelleri Arnold (1960) tarafından yapılmıÅ? olan araÅ?tırmalara dayanmaktadır. Sonrasında yapılmıÅ? çalıÅ?malarda bireyin bir durum karÅ?ısında sergilediÄ?i tavırları, bireyde bu durumla karÅ?ı karÅ?ıya geldiÄ?inde meydana gelen duygusal duygusal reaksiyonların doÄ?asını ve duygusal reaksiyonların seviyesini duygu düzenlemenin yöneteceÄ?i belirtilmiÅ?tir. Duygusal psikopatoloji üzerine yapılan biliÅ?sel açıklamalarda sonuç çıkarma ve yükleme aÅ?amalarında kiÅ?isel özelliklerin bireyin psikopatolojiye olan eÄ?iliminin temelinde bulunabileceÄ?i ifade edilmiÅ?tir (Ataman, 2011: 6).
4. ERGENLÄ°K
S. Hall, J. J. Rousseau ve M. Montesori ergenlik dönemini yeniden doÄ?uÅ?, fırtına, stres olarak tanımlamıÅ?lardır. Ergenlik döneminde bireyin psikolojik, biyolojik ve sosyal deÄ?iÅ?iklikler yaÅ?aması ve bu sürece uyum gösterebilmesi için bir karmaÅ?a içerisinde bulunması bu tanımlamaların nedeni olarak gösterilmiÅ?tir (Özbay ve diÄ?., 2002).
Adolesans sözcüÄ?ü Latincedeki “adolescere” sözcüÄ?ünden gelmiÅ?tir. Bu sözcüÄ?ün Latince anlamı geliÅ?mek, olgunlaÅ?maktır. Buradan da anlaÅ?ılacaÄ?ı gibi ergenlik ergenlik bir durum deÄ?il bir süreci kapsamaktadır. Ergenlik dönemi deÄ?iÅ?im, büyümek, baÅ?kalaÅ?ım ve mutasyon ile birlikte bireyin bedensel, ruhsal ve toplumsal alanlarda deÄ?iÅ?imini içeren dönemdir (Parman, 1997).
Ergen bireyler yeni doÄ?an bebekler gibi kırılgan ve dayanıksızdırlar. Bununla birlikte ergen bireyler kabuk deÄ?iÅ?tiren yengeçlere benzetilebilirler. Ergenler bu dönemde tıpkı yengeçlerin kabuk deÄ?iÅ?tirdikleri dönemdeki savunmasızlıkları ve güçsüzlükleri gibi savunmasız ve güçsüz durumdadırlar (Parman, 2017).
Ergenlerin bu dönemde karÅ?ılaÅ?tıkları darbelerin yarattıÄ?ı izler, hayatları boyunca hissedilir. Ergenlik döneminde bireyler oldukça savunmasız, zayıf ve duyarlıdırlar.
5. YÖNTEM
Bu bölümde; araÅ?tırmanın tekniÄ?i, evren örneklemi, veri toplama araçları, verilerin toplanması ve veri analiz yöntemine iliÅ?kin bilgilere yer verilmiÅ?tir.
AraÅ?tırmanın Amacı ve Önemi
Duygu düzenleme hem çocukların hem ergenlerin geliÅ?iminde oldukça önem taÅ?ımaktadır. Kendileriyle ve iliÅ?kileriyle ilgili neler hissettiklerini; hayal kırıklıÄ?ı, stres, belirsizlik, kaygı gibi durumlarla nasıl baÅ?a çıktıklarını yakından etkilemektedir. Duygu düzenleme becerileri yeterince geliÅ?memiÅ? olan ergenlerin psikolojik sorunlar için risk taÅ?ıdıÄ?ı bilinmektedir. Duygu düzenleme sorunu olan gençler kendilerine zarar verme, saldırgan davranıÅ?lar gösterme, sigara ve alkol kullanımı gibi durumlar açısından da riski taÅ?ımaktadır. Duygularını daha iyi düzenleyen kiÅ?ilerse daha mutlu, yaÅ?amdan daha fazla doyum almakta, psikolojik açıdan daha saÄ?lıklı, riskli davranıÅ?lar göstermeye daha az eÄ?ilimli ve kiÅ?iler arası iliÅ?kilerde daha baÅ?arılı olmaktadırlar.
15- 17 yaÅ? ergen grubu ergenliÄ?in orta dönemini kapsamakta ve insanın yaÅ?am döngüsünde çok önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü ergen artık bedensel geliÅ?imini büyük ölçüde tamamlamıÅ? daha çok ruhsal, geliÅ?imsel sorunları çözmek durumda olduÄ?u bir dönemdedir. Bireyde oluÅ?an deÄ?iÅ?iklikler özellikle kimlik arayıÅ?ı içinde olan ve toplumda herhangi bir rol üstlenmeye çalıÅ?an ergenlere etkisi bakımından önemli bir konudur. Bunlarla birlikte, 15-17 yaÅ? aralıÄ?ında yani liseli ergenlerde gerek eÄ?itim ve meslek hayatında gerekse sosyal yaÅ?antıda bilgi ve becerilerini ortaya koyabilmede sorun yaÅ?ama, olaylara daha objektif yaklaÅ?ma, sosyal iliÅ?kilerde daha baÅ?arılı olabilme ve karÅ?ılaÅ?ılan problemlere en saÄ?lıklı Å?ekilde çözüm yolları üretebilme açısından yani biliÅ?sel ve sosyal geliÅ?im açısından diÄ?er ergen gruplarına göre hazır bulunuÅ?lukları daha fazladır. Ayrıca yetiÅ?kinlik öncesi hazırlık dönemlerinden olan orta ergenlik varılacak kararlara temel oluÅ?turması ve önemli bir dönem olması açısından bu araÅ?tırmada orta ergenlik düzeyinin çalıÅ?ılması amaçlanmıÅ?tır.
Alan yazın tarandıÄ?ında mevcut deÄ?iÅ?kenlerle ilgili araÅ?tırmaların olduÄ?u gözlemlenmektedir. Bu araÅ?tırmalar daha öncede bahsedildiÄ?i üzere farklı etmenler üzerine odaklanmıÅ?tır. Bu araÅ?tırmada 15-17 yaÅ? arası ergenlerde duygu düzenleme becerileri ile psikolojik dayanıklılıkları arasındaki iliÅ?kinin belirli bir model çerçevesinde ortaya konulması amaçlanmaktadır. Yapılan araÅ?tırmalar sonucunda görülmektedir ki bu konu ile ilgili daha önce birebir benzer çalıÅ?ma yapılmamıÅ?tır. Bu nedenle çalıÅ?manın literatüre saÄ?layacaÄ?ı katkı önem taÅ?ımaktadır.
AraÅ?tırmanın Örneklemi
Bu araÅ?tırma Meslek Lisesi ve Anadolu Liselerinde aktif olarak kayıtlı öÄ?renciler üzerinde yapılacaktır. AraÅ?tırmanın evrenini, Bursa ilinde bulunan Meslek Lisesi ve Anadolu Liselerinde kayıtlı olan tüm aktif öÄ?renciler oluÅ?turmaktadır. AraÅ?tırmanın örneklemini; 2020-2021 eÄ?itim öÄ?retim yılında Bursa ili Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde bulunan Meslek Lisesi ve Anadolu Liselerinde öÄ?renciliÄ?ine aktif olarak devam eden öÄ?rencilerden oluÅ?maktadır. Örnekleme ulaÅ?mada dijital platformlardan olan Google Forms tercih edilmiÅ?tir. Gerekli izinler Ä°l Milli EÄ?itim MüdürlüÄ?ünden alınmıÅ?tır. Gerekli izin alındıktan sonra çalıÅ?maya, 952 öÄ?renci katılmıÅ?tır. ÖÄ?rencilerin Google Forms üzerinden doldurduÄ?u anketlerden toplanan verilen zaman damgasına göre kaydedilmiÅ?tir. Ölçeklere uygun verilmeyen cevaplar ve dikkatli doldurulmadıÄ?ı tespit edilen anketler dıÅ?lanarak 904 öÄ?rencinin doldurduÄ?u anket analize dâhil edilmiÅ?tir.
Veri Toplama Araçları
Veri toplamak için hazırlanan anketin birinci bölümünde, örnekleme dâhil edilen ergenlerin Sosyo-demografik düzeylerini tespit edebilmek için altı soru hazırlanmıÅ?tır. Hazırlanan bu sorular ile ergenlerin cinsiyetleri, kardeÅ? sayıları, sınıf tekrar etme durumları, sınıf düzeyleri ve ebeveyn eÄ?itim durumları tespit edilmeye çalıÅ?ılmıÅ?tır.
Anketin ikinci bölümünde iki farklı ölçek kullanılmıÅ?tır. Birinci ölçek Bulut, DoÄ?an ve AltundaÄ? (2013) tarafından geliÅ?tirilip geçerlilik ve güvenilirlik çalıÅ?ması yapılan Ergenlerde Psikolojik Dayanıklılık ÖlçeÄ?i araÅ?tırmada tercih edilmiÅ?tir. Ölçek sahiplerine elektronik posta yolu ile ulaÅ?ıp izin alındıktan sonra kullanılmıÅ?tır. ÖlçeÄ?in tamamı için 0,870, “aile desteÄ?i” boyutu için 0,890, “akran desteÄ?i” boyutu için 0,840, “okul desteÄ?i” boyutu için 0,810, “uyum” boyutu için 0,700, “mücadele azmi” boyutu için 0,670 ve “empati” boyutu için ise 0,610 Croncbach Alfa deÄ?erleri ifade edilmiÅ?tir. Ölçek 29 maddede ve 6 alt boyuttan oluÅ?maktadır. Bunlar: Aile DesteÄ?i; 1, 2, 3, 4, 8, 9, 12, Akran DesteÄ?i; 24, 25, 27, 28, 29, Okul DesteÄ?i; 10*, 11*, 17*, 22*, 23*, Uyum; 5, 6, 7*, 13, Mücadele azmi; 14*, 15*, 16*, 18, 26*, Empati ise; 19, 20, 21’dir (* iÅ?aretli olanlar ters puanlı sorulardır).
Ä°kinci ölçek John ve Gross (2003) tarafından geliÅ?tirilen, Türkçeye uyarlanması UlaÅ?an-Özgüle ve Sümer (2017) tarafından yapılan Duygu Düzenleme ÖlçeÄ?i araÅ?tırmada tercih edilmiÅ?tir. ÖlçeÄ?i Türkçeye uyarlayan araÅ?tırma sahiplerine elektronik posta yolu ile ulaÅ?ıp izin alındıktan sonra kullanılmıÅ?tır. ÖlçeÄ?in aslı iki faktörden oluÅ?maktadır. Cronbach’s Alpha deÄ?erli 0,780, bastırma için 0,650 olarak ifade edilmiÅ?tir. Ölçek 10 maddeden oluÅ?makta olup tek boyut olarak deÄ?erlendirilmiÅ?tir.
6. BULGULAR
AraÅ?tırmanın bu bölümünde; araÅ?tırmada kullanılan anket ile elde edilen verilerin analiz sonucu bulgularına yer verilmiÅ?tir. Bu doÄ?rultuda bulgular bölümü iki aÅ?amada deÄ?erlendirilmiÅ?tir. Birinci aÅ?amada katılımcıların Sosyo-demografik verilerinin frekans analizi yapılarak elde edilen bulgulara yer verilmiÅ?tir. Ä°kinci aÅ?amada ölçeklerden elde edilen verilere regresyon analizi uygulanmıÅ?tır.
Sosyo-Demografik Bulgular
Ergenlerin cinsiyete göre daÄ?ılımları incelendiÄ?inde; 288 kiÅ?i ile %31,86’sının erkek, 616 kiÅ?i ile %68,14’ünün ise kadın olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir. KardeÅ? sayısına göre daÄ?ılımları incelendiÄ?inde; 102 kiÅ?i ile %11,28’inin tek çocuk, 459 kiÅ?i ile %50,77’sinin iki kardeÅ?, 239 kiÅ?i ile %26,44’ünün üç kardeÅ?, 65 kiÅ?i ile %7,5’inin dört kardeÅ? ve 39 kiÅ?i ile %4,31’inin beÅ? ve üzeri kardeÅ? oldukları görülmektedir. Sınıf tekrar etme durumuna göre daÄ?ılımları incelendiÄ?inde; 886 kiÅ?i ile %98,01’inin tekrar durumu yaÅ?amadıÄ?ını, 18 kiÅ?i ile %1,99’ünün bir defa tekrar ettiÄ?ini ancak iki üzeri tekrar etme durumu olmadıÄ?ı tespit edilmiÅ?tir. Sınıf seviyesine göre daÄ?ılımları incelendiÄ?inde; 304 kiÅ?i ile %33,63’ünün dokuzuncu sınıf, 302 kiÅ?i ile %33,41’inin 10. sınıf, 180 kiÅ?i ile %19,91’inin 11. sınıf, 118 kiÅ?i ile %13,05’inin 12. sınıf olduÄ?u görülmektedir. Ebeveyn eÄ?itim durumuna göre annesi ilköÄ?retim mezunu olanların oranı %.41,81 iken ortaöÄ?retim mezunu olanların oranı %22,9, lise mezunu olanların oranı %24, üniversite mezunu olanların oranı %10,29 iken lisansüstü mezunu olanların oranı %1’dir. Baba eÄ?itim durumuna göre daÄ?ılımları incelendiÄ?inde; babası ilköÄ?retim mezunu olanların oranı %.26,33 iken ortaöÄ?retim mezunu olanların oranı %20,13, lise mezunu olanların oranı %32,74, üniversite mezunu olanların oranı %17,04 iken lisansüstü mezunu olanların oranı %3,76’dır.
AraÅ?tırma Ölçeklerinin Bulguları
ÇalıÅ?ma kapsamında kullanılan ölçeklere dair güven düzeylerinin tespit edebilmesi için Cronbach Alfa analiz sonuçlarına göre ölçekler ve alt faktörleri kendi içerisinde 0,628 ile Uyum alt faktörü en düÅ?ük, 0,935 ile Akran DesteÄ?i alt faktörü en yüksek Chronbach Alfa katsayısı deÄ?erini verdiÄ?i tespit edilmiÅ?tir. Bu durumda ölçeklerin güvenilir ve yüksek güvenilir düzeye sahip oldukları gözlemlenmiÅ?tir.
AraÅ?tırma kapsamında;
15-17 yaÅ? arası ergenlerin psikolojik dayanıklılık düzeyleri demografik deÄ?iÅ?kenlere göre anlamlı düzeyde farklılaÅ?makta mıdır?
15-17 yaÅ? arası ergenlerin duygu düzenleme becerileri demografik deÄ?iÅ?kenlere göre anlamlı düzeyde farklılaÅ?makta mıdır?
15-17 yaÅ? arası ergenlerin duygu düzenleme becerileri psikolojik dayanıklılık düzeylerini olumlu bir düzeyde yordamakta mıdır?
15-17 YaÅ? Arası Ergenlerin Duygu Düzenleme becerileri; Aile DesteÄ?i, Akran DesteÄ?i, Okul DesteÄ?i, Uyum, Mücadele Azmi ve Empati psikolojik dayanıklılık düzeylerinin alt boyutlarını olumlu bir düzeyde yordamakta mıdır?
hipotezleri oluÅ?turulmuÅ?tur. Psikolojik dayanaklılık düzeyleri cinsiyette, Uyum Faktöründe; kardeÅ? sayısında, aile desteÄ?i faktöründe; sınıf tekrar etme durumunda, akran desteÄ?i faktöründe; sınıf düzeyine göre akran, okul desteÄ?i ve mücadele alt faktörlerinde anlamlı farklılık gözlemlenmiÅ?tir (p<0,05).
Baba eÄ?itim durumuna göre duygu düzenleme becerilerinde anlamlı farklılık gözlemlenmiÅ?tir (p<0,05). EÄ?itim seviyesi düÅ?ük olan grupların bir üst gruplara göre duygu düzenleme becerilerinin daha yüksek olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir.
Ergenlerin Duygu Düzenleme Becerilerindeki (DDB) artıÅ?ın Psikolojik Dayanıklılık Düzeylerinde (PDD) artıÅ?a neden olduÄ?unu tespit edebilmek için regresyon analizi yapılmıÅ?tır. Regresyon analizi bulguları Tablo 1’de paylaÅ?ılmıÅ?tır.
Tablo 1’de verildiÄ?i üzere duygu düzenleme becerilerinin psikolojik dayanıklılık düzeylerine anlamlı ve pozitif yönde bir etkisinin olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir. Açıklanan güç deÄ?eri R2, 138 olarak tespit edilmiÅ?tir (R= ,371; R2= ,138; p<0,05). Bir baÅ?ka ifade ile psikolojik dayanıklılıktaki artıÅ?ın %14’ü Duygu Düzenleme becerilerindeki artıÅ? ile açıklanabilmektedir. Beta katsayısı p<0,05 göre, 371 deÄ?erini verdiÄ?i için Duygu Düzenleme becerilerindeki artıÅ? Psikolojik Dayanıklılık üzerinde anlamlı etkiye sahip olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir.
DDB | B | Std. Sapma | (β) | t | P | R | R2 | F | p |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
PDD | 2,784 | ,104 | ,371 | 26,87 | ,000 | 0,371 | ,138 | 144,10 | 0,001 |
Tablo 1: DDB, PDD Yordamasına Ä°liÅ?kin Regresyon Anali
Ergenlerin Duygu Düzenleme Becerilerindeki (DDB) artıÅ?ın Psikolojik Dayanıklılık Düzeylerinin alt faktörlerinde (PDD) artıÅ?a neden olduÄ?unu tespit edebilmek için çoklu regresyon analizi yapılmıÅ?tır. Çoklu regresyon analizinin bulguları Tablo 2’de paylaÅ?ılmıÅ?tır.
Analizin sonucunda anlamlı bir regresyon modeli, F(6, 897) = 43,594, p<.001, ve duygu düzenleme becerilerindeki varyansın %22’sini (R2 adjusted =.22) alt faktörler tarafından açıklandıÄ?ı tespit edilmiÅ?tir. Bu duruma göre, Aile DesteÄ?i duygu düzenleme becerilerini anlamlı ve olumlu Å?ekilde yordamaktadır, “β = ,21, t (897)= 5,90, p<,001, pr2=,03”. Uyum duygu düzenleme becerilerini anlamlı ve olumlu Å?ekilde yordamaktadır, “β = ,19, t (897)= 5,50, p<,000, pr2=,03”. Empati duygu düzenleme becerilerini anlamlı ve olumlu Å?ekilde yordamaktadır, “β = ,24, t (897)= 6,90, p<,000, pr2=,05”.
DeÄ?iÅ?kenler | Std. Olmayan Katsayılar | Std. Katsayılar | |||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
B | Std. Sapma | β | t | P | R | R2 | |
Aile DesteÄ?i Faktörü | ,215 | ,036 | ,214 | 5,896 | ,000 | ,475 | ,221 |
Akran DesteÄ?i Faktörü | -,029 | ,029 | -,034 | -1,008 | ,314 | ||
Okul DesteÄ?i Faktörü | -,016 | ,031 | -,017 | -,516 | ,606 | ||
Uyum Faktörü | ,177 | ,032 | ,188 | 5,497 | ,000 | ||
Mücadele Faktörü | -,010 | ,029 | -,011 | -,336 | ,737 | ||
Empati Faktörü | ,237 | ,034 | ,239 | 6,896 | ,000 |
Tablo 2: DDB ile PDD Alt Faktörleri Çoklu Regresyon Analizi
Aile desteÄ?i, uyum ve empati alt faktörleri duygu düzenleme becerileri ile yordanırken; akran, okul desteÄ?i ve mücadele faktörleri duygu düzenleme becerileri ile yordanmamaktadır. Genel olarak duygu düzenleme becerilerindeki varyansın %22’sini alt faktörler tarafından açıklandıÄ?ı tespit edildiÄ?i için duygu düzenleme becerilerinin, psikolojik dayanıklılık düzeyleri aile desteÄ?i, uyum ve empati alt boyutlarını olumlu bir düzeyde yordamaktadır
7. SONUÇ
Bu araÅ?tırmada, ergenlerin psikolojik dayanıklılıkları ile duygu düzenleme becerileri arasındaki iliÅ?ki incelenmiÅ?tir. AraÅ?tırma sonucunda elde edilen bulgular;
• Ergenlerde psikolojik dayanıklılık, sosyo-demografik deÄ?iÅ?kenler tarafından genel olarak pozitif ve anlamlı bir Å?ekilde yordanmaktadır.
• Ergenlerde duygu düzenleme becerileri sosyo-demografik deÄ?iÅ?kenler tarafından kısmen pozitif ve anlamlı bir Å?ekilde yordanmaktadır.
• Ergenlerde duygu düzenleme becerilerinin psikolojik dayanıklılık düzeylerini pozitif ve anlamlı bir düzeyde yordamaktadır.
• Ergenlerde duygu düzenleme becerilerinin psikolojik dayanıklılık düzeylerinden; aile desteÄ?i, uyum ve empati alt boyutlarını olumlu bir düzeyde yordamaktadır.
8. SONUÇLARI ELDE EDÄ°LMÄ°Å?TÄ°R.
TartıÅ?ma ve Öneriler
Psikolojik dayanıklılık düzeylerinin sosyo-demografik deÄ?iÅ?kenler açısından farklılaÅ?tıÄ?ı öngörülmüÅ?tür. Literatürde (Benard, 1996; Garmezy, 1993) erkeklerin genellikle psikolojik sıkıntılardan, felaket ya da ayrılık durumlarından kızlara oranla daha çok etkilendikleri tespit edilen çalıÅ?malara rastlanmıÅ?tır. Psikolojik dayanıklılıÄ?ın cinsiyete göre farklılaÅ?tıÄ?ı konusunda bir fikir birliÄ?i bulunmamaktadır. Bazı araÅ?tırmalar (Hannah ve Morrisey, 1987; Cole, Field ve Harris, 2004; Önder ve Gülay, 2008; Bozgeyikli ve Å?at, 2014) psikolojik dayanıklılıÄ?ın cinsiyet üzerinde etkili olduÄ?unu ifade ederken, bazı araÅ?tırmalar (Chan, 2003; Terzi, 2008; Sezgin, 2012; Yalçın, 2013; Kılınç, 2013) ise cinsiyete göre farklılaÅ?madıÄ?ını belirtmiÅ?lerdir. Bu çalıÅ?mada elde edilen bulgulara göre cinsiyet deÄ?iÅ?keninde erkek katılımcıların kadın katılımcılara göre uyum düzeyinin daha yüksek olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir. KardeÅ? sayısı deÄ?iÅ?keninde kardeÅ? sayısı az olan grupların daha çok olan gruplara göre aile desteÄ?i algısı düzeylerinin daha yüksek olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir. Sınıf tekrarı deÄ?iÅ?keninde, sınıf tekrarı yapmayan katılımcıların bir defa sınıf tekrarı yapan katılımcılara göre algıladıkları akran desteÄ?i düzeyinin daha yüksek olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir. Sınıf seviyesi deÄ?iÅ?keninde akran, okul desteÄ?i ile mücadele durumlarında daha yüksek algılara sahip olunduÄ?u tespit edilmiÅ?tir. Ebeveyn eÄ?itim durumu deÄ?iÅ?keninde öngörüldüÄ?ünün aksine anne eÄ?itim durumu ergenlerin psikolojik dayanıklılık düzeylerini etkilemezken, baba eÄ?itim durumu etkilemektedir. Etkileyen grup olarak; eÄ?itim seviyesi daha düÅ?ük olan babalara ergenlerin mücadele durumunda daha yüksek algıya sahip oldukları tespit edilmiÅ?tir.
Yanıt aranan ikinci problem cümlesinde duygu düzenleme becerilerinin sosyo-demografik deÄ?iÅ?kenler açısından farklılaÅ?tıÄ?ı öngörülmüÅ?tür. Ancak baba eÄ?itim durumu haricinde hiçbir deÄ?iÅ?kenin ergenlerin duygu düzenleme becerilerinde farklılaÅ?maya neden olmadıÄ?ı tespit edilmiÅ?tir. Ä°lgili tespit birinci problem cümlesini destekler niteliktedir. Baba eÄ?itim seviyesi düÅ?ük olan gruplarda bir üst gruplara göre duygu düzenleme becerilerinin daha yüksek olması sosyal baskı ve beklentilere baÄ?lı olarak ergenlerde erken duygusal geliÅ?imlerin meydana gelmesi ile açıklanabilir.
Yanıt aranan üçünü problem cümlesinde duygu düzenleme becerilerinin psikolojik dayanıklılık düzeylerini olumlu bir düzeyde yordadıÄ?ı öngörülmüÅ?tür. Bu doÄ?rultuda yapılan analiz sonucu bulgularına göre ergenlerin duygu düzenleme becerilerinin psikolojik dayanıklılık düzeylerine anlamlı ve pozitif yönde bir etkisinin olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir. Ergenlerin duygu düzenleme becerileri ve psikolojik dayanıklılık düzeylerinden etkilenmekte olup bu tespit ile öÄ?retim ve eÄ?itim yöntem ve materyalleri yönlendirilebilir. Psikolojik dayanıklılık düzeyleri yüksek olan bireylerin sosyal iliÅ?kilerinin, toplumsal becerilerinin, karÅ?ısına çıkan problemlerle baÅ? edebilme kabiliyetlerinin geliÅ?miÅ? olduÄ?u, sorunlar karÅ?ısında olumlu tavırlar sergileyebildiÄ?i ve hayattaki amaçlarını net ve kararlı bir Å?ekilde ortaya koyabildikleri ifade edilmektedir (Ergün-BaÅ?ak ve Can, 2012: 6). AraÅ?tırmada da ergenlerin psikolojik dayanıklılık düzeyleri duygu düzenleme becerilerini etkilenmekte olup ilgili açıklamalar ile örtüÅ?mektedir.
Bu araÅ?tırmaya yakın çalıÅ?malar yürüten araÅ?tırmacıların; risk altındaki çocuklarda duygu düzenleme becerilerinin psikolojik saÄ?lamlıÄ?ı ve kırılganlıÄ?ı arttırdıÄ?ının tespit edildiÄ?i (Thompson ve Calkins, 1996), duygu düzenleme ve psikolojik saÄ?lamlık arasında anlamlı bir iliÅ?kinin tespit edildiÄ?i (Greenberg, 2006), psikolojik saÄ?lamlıÄ?ın varyansını açıklayan en önemli deÄ?iÅ?kenlerin uyumlu biliÅ?sel duygu düzenleme stratejileri ve otomatik düÅ?ünceler olduÄ?u (Kaya, 2015), sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı ergenlerde psikolojik saÄ?lamlık ile duygu düzenleme güçlüÄ?ü arasında anlamlı ve negatif yönlü iliÅ?kinin tespit edildiÄ?i (Sünbül, 2016), ebeveyn kaybı yaÅ?amıÅ? ergenlerde duygu düzenlemenin psikolojik saÄ?lamlıÄ?ı yordadıÄ?ı (Eren, 2017), ergenlerde psikolojik saÄ?lamlık üzerinde duygu düzenlemenin aracı bir etkisinin olduÄ?u (EroÄ?lu, 2019) çalıÅ?malar ile de sonuçlar örtüÅ?mektedir.
Yanıt aranan dördüncü problem cümlesinde duygu düzenleme becerilerinin psikolojik dayanıklılık düzeylerinin aile desteÄ?i, akran desteÄ?i, okul desteÄ?i, uyum, mücadele azmi ve empati alt boyutlarını olumlu bir düzeyde yordadıÄ?ı öngörülmüÅ?tür. Bu doÄ?rultuda yapılan analiz sonucu bulgularına göre ergenlerin duygu düzenleme becerilerinin psikolojik dayanıklılık düzeylerine anlamlı ve pozitif yönde bir etkisinin olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir.
Aile desteÄ?i ve uyumun duygu düzenleme becerileri ile yordanması açısından bu araÅ?tırmaya yakın durumları inceleyen araÅ?tırmacıların; aileleri boÅ?anmıÅ? ve boÅ?anmamıÅ? ergen gurupları içerisinde boÅ?anmıÅ? olan ergenlerin yalnızlaÅ?tıÄ?ı ve arkadaÅ? çevresinde uyum sorunu yaÅ?adıÄ?ı tespit edilen (SaraçoÄ?lu, 2000; Pancar, 2009) çalıÅ?malar ile uyuÅ?maktadır. Benzer olarak olumsuz durumlara maruz kalan ergenlerde uyum ve duygu düzenleme becerileri arasında anlamlı ve pozitif iliÅ?ki tespit eden (Min ve diÄ?., 2013; Kaya, 2015) çalıÅ?malarla da tutarlılık göstermektedir. Empati alt boyutunun duygu düzenleme becerileri ile yordanması açısından incelendiÄ?inde literatürde benzer çalıÅ?maya rastlanılmamıÅ?tır.
Ancak aile desteÄ?inin duygu düzenleme becerileri üzerinde bir farklılıÄ?a neden olmadıÄ?ı tespit edilen (UÄ?ur, 2020), ayrıca aile desteÄ?inin yokluÄ?unda akran desteÄ?ine sıÄ?ınıldıÄ?ını (Çelen, 2011) hatta ilerleyen ergenlik dönemlerinde ebeveynlerden uzaklaÅ?ılarak akranlar ile kurulan iliÅ?kilere baÄ?lı olarak ve akran gurubundan alınan destekle duygu düzenleme becerilerinin geliÅ?tiÄ?i tespit edilen çalıÅ?malar (Eisenberg ve Morris, 2002; Silk ve diÄ?., 2003; Çelen, 2011) ile tezat oluÅ?turmaktadır. Okul desteÄ?i ve mücadele alt boyutlarının duygu düzenleme becerileri ile yordanması açısından incelendiÄ?inde literatürde benzer çalıÅ?maya rastlanılmamıÅ? ve çalıÅ?maların genel olarak ergenlerin psikolojik dayanıklılık düzeylerinin tespitine yönelik olduÄ?u gözlemlenmiÅ?tir.
Tespit edilen bulgular içerisinde akran desteÄ?inin duygu düzenleme becerileri ile yordanmaması açısından literatürdeki çalıÅ?malarla tezat oluÅ?turduÄ?u söylenebilir. Akran desteÄ?inin ergenler üzerinde etkili olduÄ?unu ve duygu düzenleme becerilerine katkı saÄ?ladıÄ?ını tespit eden çalıÅ?malar (Saraswati ve Suleeman, 2018; UÄ?ur, 2020) ile benzeÅ?memektedir. Saraswati ve Suleeman (2018) boÅ?anmıÅ?, yeniden evlenmiÅ? ve evli ailelerdeki geç ergenlerin saÄ?lamlık ve arkadaÅ?lık kalitesi arasındaki iliÅ?kisini incelemiÅ?tir. ÇalıÅ?mada saÄ?lamlık ve arkadaÅ?lık kalitesi arasında pozitif iliÅ?ki olduÄ?u tespit edilmiÅ?tir. UÄ?ur (2020) ön ergenlik döneminde akran grubu tarafından reddedilenler sapkın davranıÅ?lara sahip olduÄ?u gibi depresyon ve yalnızlık yaÅ?adıkları belirtilmiÅ?tir. Ayrıca anne-babadan ziyade akran gruplarının etkin rolü olduÄ?unu belirtmiÅ?tir. Ancak araÅ?tırama sınırlılıkları kapsamında, coÄ?rafi ve kültürel farklılıklara baÄ?lı olarak ergenlerin evrensel özellikler göstermediÄ?i düÅ?ünülmektedir.
Elde edilen bulgular doÄ?rultusunda ergenlerin duygu düzenleme becerilerini arttırmaları ve hedefleri doÄ?rultusunda düzenleyebilmeleri yaÅ?ayacakları zorluklara karÅ?ı daha yetkin olmalarına avantaj saÄ?layabilecektir. Bu durum neticesinde psikolojik dayanıklılıkları da artarak daha mutlu bir hayat yaÅ?ama ve çevrelerine karÅ?ı verimli birer birey olma imkânları olacaktır.
AraÅ?tırmanın sonuçlarına ve ileride yapılacak çalıÅ?malara yönelik olarak bazı öneriler geliÅ?tirilmiÅ?tir. AraÅ?tırma sonuçları içerisinde ergenlerde psikolojik dayanıklılık ile sosyo-demografik deÄ?iÅ?kenler tarafından etkilenmesine baÄ?lı olarak ergenlerin lise eÄ?itimlerinin ilk yıllarında kendi aralarında ve öÄ?retmenleri ile daha verimli iletiÅ?imler kurabildiÄ?i veya kurdukları iletiÅ?imlerin daha güçlü olması ancak ilerleyen yıllarda bu iletiÅ?imin azalmasıdır. Ayrıca mücadele algılarının sınıf seviyesi arttıkça azaldıÄ?ı gözlemlenmiÅ?tir. Bu durumun önüne geçmek ergenlerin psikolojik dayanıklılıklarını arttırmada önem taÅ?ımaktadır. Ergenlere verilen rehberlik ve danıÅ?manlık hizmetlerinin arttırılması, öÄ?retmenlerin ergenler ile daha çok iletiÅ?im kurabilmesine imkân saÄ?layacak sosyal ortamların oluÅ?turulması ergenlerin psikolojik dayanıklılık düzeylerinin pozitif olarak etkilenmesine katkıda bulunacaktır.
Ergenlerin duygu düzenleme becerilerinin geliÅ?tirilmesi için okullarda ebeveynlere yönelik ergen düÅ?ünce yapısı konusunda yürütülebilecek atölye çalıÅ?maları ile psikolojik açıdan daha dayanıklı ergenlerin yetiÅ?tirilmesine aile desteÄ?i algısı ile katkıda bulunulabilir. Aynı kapsamda ebeveyn-ergen ve öÄ?retmen-ergen iliÅ?kisinin arttırılmasına yönelik, liselerdeki rehber öÄ?retmenler ile ebeveynlere ve öÄ?retmenlere bilgilendirici toplantılar düzenlemek ergenler ile daha saÄ?lıklı iliÅ?kiler kurulmasına baÄ?lı olarak duygu düzenleme ve psikolojik dayanıklılıklarının arttırılması açısından faydalı olacaktır.
Sosyo-ekonomik Å?artlara baÄ?lı olarak ebeveyn katılımının düÅ?ük olduÄ?u bölgelerde ergenlere, kendi kendine duygu düzenleme becerilerini geliÅ?tirebilmeye yönelik atölye çalıÅ?malarının okullarda düzenlenmesi saÄ?lanarak geliÅ?imlerine katkıda bulunula bilinir.
Psikolojik saÄ?lamlık üzerinde etkisi olan duygu düzenleme becerilerinin arttırılması konusunda okullarda rehber öÄ?retmenler tarafından grup çalıÅ?maları ve danıÅ?manlıkları yürütülerek akran desteÄ?i ve okul desteÄ?i algıları geliÅ?tirilebilir.
Duygu düzenleme becerilerinin refah ve kültür düzeyine baÄ?lı olarak kırılganlıÄ?ının önüne geçebilmek için rehber ve sınıf öÄ?retmenlerinin düzenleyecekleri etkinlikler ile ergenlerin psikolojik saÄ?lamlıklarına katkıda bulunula bilinir.
Liselerde çalıÅ?an rehber, sınıf öÄ?retmenlerine ve idarecilere duygu düzenleme becerileri ve psikolojik saÄ?lamlık düzeylerine dair MEB ve AÇSHB tarafından hizmet içi eÄ?itim programları düzenlenerek bilgi düzeyleri arttırılıp ergenlere daha verimli bir Å?ekilde destek olmaları ve ruh saÄ?lıklarının korunmasında daha önemli rol almaları saÄ?lanabilir. Ayrıca yerel yönetimlerin ilgili birimleri ile okul yönetimlerinin ortaklaÅ?a yürüteceÄ?i ergen-ebeveyn arasında köprü oluÅ?turacak empati aÄ?ırlıklı etkinlikler düzenlemesi önerilebilir.
AraÅ?tırma sonuçları kapsamında ileride bu alanda araÅ?tırma yapacak akademisyenlere de bazı öneriler geliÅ?tirilmiÅ?tir. Bu araÅ?tırma Bursa ili Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde bulunan Meslek Lisesi ve Anadolu Liselerinde öÄ?renciliÄ?ine aktif olarak devam eden ergenler üzerinde gerçekleÅ?tirilmiÅ?tir. AraÅ?tırma farklı lise guruplarında ve eÄ?itim-öÄ?retim hayatına devam etmeyen ergenlerde tekrarlanabilir. Ayrıca coÄ?rafi koÅ?ullar da dikkate alınarak Türkiye’nin diÄ?er illerinde de öÄ?renim gören ergenlerle karÅ?ılaÅ?tırmalı çalıÅ?malar yürütülebilir.
Bu araÅ?tırmada tercih edilen demografik deÄ?iÅ?kenlere göre incelenmeler yapılmıÅ?tır. AraÅ?tırmanın daha çeÅ?itli demografik deÄ?iÅ?kenlerle iliÅ?kisine yönelik çalıÅ?malar yapılabilir. Öncelik olarak ebeveyn çalıÅ?ma durumu ve gelir düzeylerinin dikkate alınması elde edilecek tespitler açısından önem taÅ?ıyacaktır.
Bu araÅ?tırma aktif olarak eÄ?itim-öÄ?retim hayatına devam eden öÄ?renci ergenler üzerinde yapılmıÅ?tır. Farklı örneklem gruplarıyla da tekrarlanabilir. Çocuk ve gençlik ceza infaz kurumlarındaki ve iÅ? hayatındaki ergenler ile öÄ?renci ergenler arasında tekrarlanarak sonuçlar karÅ?ılaÅ?tırılabilir.
Yapılacak bu araÅ?tırmalar ile literatür geliÅ?tirilerek ülkemizin bekası ve yarını olan gençlerin geliÅ?imlerinin desteklenmesine yönelik programlar, çalıÅ?malar ve hukuksal düzenlemelere yol gösterici olunabilir. Ergenlerin anlaÅ?ılması ve yetiÅ?tirilmesi yarınların yetiÅ?kinlerini Å?ekillendirdiÄ?i bilinmeli ve yapılacak çalıÅ?maların mahiyetinin farkında olarak daha titiz ve özverili tutumlarda bulunulmalıdır.
Indexed at, Google Scholar, Crossref
Indexed at, Google Scholar, Crossref
Indexed at, Google Scholar, Crossref
Indexed at, Google Scholar, Crossref
Indexed at, Google Scholar, Crossref
The Journal of International Social Research received 8982 citations as per Google Scholar report