Research Article - (2022) Volume 15, Issue 93

FİRMA VE ÜLKE DÜZEYİNDEKİ FAKTÖRLERİN NAKİT KÂR PAYI DAĞITIM ORANINA ETKİSİ: ULUSLARARASI BİR ARAŞTIRMA / The Effect of Firm and Country-Level Factors on Cash Dividend Payout Ratio: An International Research
Muhammed YILMAZ* and Sadiye OKTAY
 
Bu çalisma, ikinci yazarin danimanlinda yürütülen doktora tezinden türetilmistir, Turkey
Doktora Ögrencisi, Yildiz Teknik Üniversitesi, Turkey
Dr. Ögretim Üyesi, Yild?z Teknik Üniversitesi, Turkey
 
*Correspondence: Muhammed YILMAZ, Bu çalisma, ikinci yazarin danimanlinda yürütülen doktora tezinden türetilmistir, Turkey, Email:

Received: Oct 21, 2022, Manuscript No. jisr-22-77077; Editor assigned: Oct 24, 2022, Pre QC No. jisr-22-77077 (PQ); Reviewed: Nov 05, 2022, QC No. jisr-22-77077; Revised: Nov 08, 2022, Manuscript No. jisr-22-77077 (R); Published: Nov 15, 2022, DOI: 10.17719/jisr.2022.77077

Abstract

Dividend distribution decisions are one of the important financial decision types that are still being discussed since the day corporate finance theories appeared. Cash dividend distribution is still one of the most widely used dividend distribution types in practice. This study aims to investigate the factors at the firm and country level that affect the cash dividend distribution decisions of firms with a data set obtained around the world. The data set of the study consists of 22,654 firms operating in 62 countries and a total of 163,599 observations from 2009 to 2019. According to the results of this research conducted with the method of the Ordinary Least Squares test; Firm-level variables such as profitability, size, cash, and research and development expenditures of firms have a significant and positive effect while leverage and firm risk have a significant and negative effect on cash dividend distribution decisions. In addition, it has been determined that domestic savings and the inflation rate of the countries in which the firms operate have a positive effect on dividend distribution decisions. Finally, it is seen that firms operating in countries that have adopted the common law as the legal structure of the country tend to distribute more dividends. Therefore, there are many countries and firms in this study so this situation significantly increased the number of observations of the study and provided robustness and reliability of the results. Hereby the number of observations, the selection of the variable group, and created of the model show the mighty and originality of this study. Furthermore, this study is thought to be a guide and contribute to the literature, practitioners, and existing and potential investors from a different perspective.

OZET

Önemli finansal karar türlerinden biri olan kâr payı dağıtım kararları kurumsal finans teorilerinin gelişmeye başladığı günden bugüne kadar hala tartışılmaya devam etmektedir. Nakit kâr payı dağıtımı ise halen uygulamada en çok kullanılan kâr payı dağıtım türlerinden birisidir. Bu çalışmanın amacı ise dünya genelinde oluşturulan bir veri setiyle firmaların nakit kâr payı dağıtım kararlarına etki eden firma ve ülke düzeyindeki faktörlerin araştırılmasıdır. Çalışmanın veri seti 2009-2019 yılları arasında toplam 62 ülkede faaliyet gösteren 22.654 firmadan ve toplam 163.599 gözlem sayısından oluşmaktadır. En Küçük Kareler test yöntemiyle yapılan araştırma sonuçlarına göre; nakit kâr payı dağıtım kararlarına firmaların kârlılık, büyüklük, nakit ve araştırma geliştirme harcamaları gibi firma düzeyindeki değişkenler anlamlı ve pozitif yönden diğer taraftan kaldıraç ve firma riski ise anlamlı ve negatif yönden etki etmektedir. Ayrıca firmaların faaliyet gösterdiği ülkelerin enflasyon oranı, yurtiçi tasarruf miktarının kâr payı dağıtım kararlarına pozitif etkili olduğu tespit edilmiştir. Son olarak bunların yanında ülkenin yasal yapısı olarak Anglosakson hukuk sistemini benimsemiş ülkelerde faaliyet gösteren firmaların daha fazla kâr payı dağıtma eğiliminde olduğu görülmektedir. Dolaysıyla bu çalışmada ülke ve firma sayılarının yüksek olması gözlem sayısını ciddi şekilde artırmış ve sonuçların güçlü olmasını ve güvenirliliğini artırmıştır. Bundan dolayı gözlem sayısı, değişken grubunun seçimi ve oluşturtulan model bu çalışmanın güçlü ve özgün yanını göstermektedir. Ayrıca farklı bir perspektifle bu çalışmanın literatüre, uygulamacılara, mevcut ve potansiyel yatırımcılara yön gösterici ve katkı sağlayıcı bir araştırma olduğu düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Nakit Kâr Payı Dağıtımı, En Küçük Kareler Yöntemi, Yasal Yapı, Firma ve Ülke Düzeyindeki Değişkenler

Keywords

Cash Dividend Payout Ratio, Ordinary Least Squares, Legal System, Firm and Country-Level Variables

1. GİRİŞ

Günümüzde firmaların sürdürülebilir başarı sağlamalarının temelinde finansal kararların önemi tartışılmaz bir yere sahiptir. Firmaların finansal karar türleri genel olarak finansman, yatırım ve kâr payı dağıtım kararlarından oluşmaktadır (Okka, 2015; Aydın, vd., 2017). Finans literatürü incelendiğinde finansal karar türlerinden kâr payı dağıtım kararının farklı teorik ve uygulamaya sahip olduğu görülebilir. Black (1976) kâr payı konusunun daha yakından incelediğinde, parçalarının birbirine uymayan bir yapboz tablosuna benzediğini söylemektedir. Ayrıca Brealey vd. (2011) kâr payı dağıtım konusunun finans literatüründe çözülemeyen birkaç problemden biri olduğunu söylenmektedirler. Koç (2016), bu tartışmanın günümüzde devam ettiğini belirtmektedir. Bu durum kâr payı dağıtım kararlarının araştırma alanları içerisinde ilgi çekici yanını hala devam ettirmektedir.

Öncelikle kâr payı (temettü) tanımı; genel olarak firmaların elde ettikleri kârdan muhtelif giderler, zorunlu vergi ve karşılıklar düşüldükten sonra kalan kısmın ortaklara ödendiği tutarı ifade etmektedir (Aktaş vd., 2017, s.182 ; Karyağdı, 2014, s.153). Genel olarak firmaların bir kâr payı dağıtım politikasına sahip olduğu bilinmektedir (Karacan ve Erişir Karacan, 2016, s.218-219). Kâr payı politikasının temel amacı, firmaların elde ettikleri kârın pay sahiplerine ödemelerini gösteren planlamalardır. Kâr payı dağıtım kararı aynı zamanda finansman ve yatırım kararlarıyla ilgili olduğundan kurumsal finans literatüründe önemli karar türlerinden birisi olarak bilinir (Pinto ve Rastogi, 2019). Bu nedenle firma yönetiminin, firmanın değeri hakkında potansiyel yatırımcılardan daha fazla bilgi sahibi olduğu varsayılır (Myers ve Majluf, 1984). Dolaysıyla, firmalar kâr payı ödemelerini nakit veya pay senedi şeklinde ya da dolaşımdaki pay senetlerin geri satın alınması yoluyla gerçekleştirebilirler (Trinh vd., 2022).

Firmaların kâr payı ödemelerinde en yaygın olarak kullandığı yöntemlerin başında nakit kâr payı ödemeleri gelmektedir. Firmaların finansal durumunun nakit kâr payı ödemesini gerçekleştirebilecek kapasitede olması gerekmektedir (Karyağdı, 2014, s.57). Nakit olarak yapılan kâr payı ödemesi işletmenin piyasada dolaşımdaki bütün pay senetlerine doğrudan yapılan ödemeyi ifade etmektedir (Fabozzi ve Peterson, 2003, s.547). Peki, bu durumda optimal bir kâr payı dağıtımı nasıl yapılır? Burada dikkat edilmesi gereken nokta eğer bir firma kâr payı dağıtım oranını artırırsa dağıtılacak nakit kâr miktarı artmış olur. Dolayısıyla firmanın büyümesi ve diğer faaliyetler için ihtiyaçlar duyduğu fonu finanse edebilecek oto finansman gücü azalmış olur. Bu sebeple “kâr payı dağıtım oranını belirlemek basit bir yönetsel karar değildir” Ayrıntılı bir analiz ve planlama gerektirir (Sayılgan, 2017, s. 407). Bu durum kâr payı dağıtım kararı alınırken birçok faktörün göz önüne alındığı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Firmaların kâr payı dağıtım kararlarını anlamak için yapılması gereken en temel unsurun firmaların kâr payı dağıtım kararlarını etkileyen faktörlerin analiz edilmesidir (Shefrin ve Statman, 1984).

Literatür incelendiğinde kâr payı dağıtım kararanlarını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu çalışmada bu faktörler iki grup içerinde incelenmektedir. İlk olarak firma düzeyindeki faktörler olarak firmanın finansal göstergeleri dikkate alınırken diğer tarafta ise firmanın faaliyet gösterdiği ülkelerin finansal göstergeleri dikkate alınmaktadır. Ayrıca La porta vd. (1998) ülkelerin yasal yapılarının yani bir ülkenin benimsediği hukuk sistemi açısından hangi hukuk ekolüne dayalı olduğunu belirli bir sınıflandırma ile göstermiştir. Bu sınıflandırma Anglosakson ve Kıta Avrupası Hukuk Sistemini benimsemiş ülkeler olarak gösterilmektedir. Bu yüzden ülkelerin hukuki yapıları da açıklayıcı değişkenler arasına eklenmiş.

Kar payı politikasının belirleyicilerine dayalı olarak kâr payı ödemesi için birçok teorik açıklamalar sunulmuştur (Bhattacharyya, 2007 ; Baker vd., 2011; Baker ve Weigand, 2015; Dewasiri ve Weerakoon, 2016). Farklı birçok teorinin ortaya çıkmasını Black (1976) bilmece olarak nitelendirmiştir. Fakat Baker vd. (2011) ve Dewasiri ve Weerakoon (2016), tek bir teori veya belirleyicinin tek başına kâr payı politikasını açıklama olasılığının olmadığını vurgulamaktadır. Dolayısıyla kâr payı dağıtımı ile ilgili olarak literatürde sıklıkla karşılaşılan teoriler mevcuttur.

Bu çalışmanın motivasyonu, uluslararası bir veri setinin kullanılması yoluyla firmaların genel olarak kâr payı dağıtım kararlarını etkileyen faktörlerin tespit edilmesi ve hem teorik hem de pratik yorumların yapılmasıdır. Bu sayede firmaların genel kâr payı dağıtım eğilimlerinin ve bu kararlarını etkileyen faktörlerin tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda firmaların kâr payı dağıtım kararlarına etki eden içsel ve dışsal faktörler, en küçük kareler (EKK/Ordinary Least Squares (OLS)) yöntemiyle analiz edilmiştir. Dolayısıyla bu araştırma sonuçları itibariyle firma yöneticilerine, ortaklara, potansiyel yatırımcılara ve tüm paydaşlara yol gösterici bir çalışma olma eğilimindedir.

Araştırmanın geri kalan kısmı şu şekilde düzenlenmiştir: 2. bölüm ilgili literatürdeki teorik alt yapıyı gözden geçirmektedir. 3. bölüm ilgili literatürde daha önce yapılmış çalışmalardan bazı örnekler göstermektedir. 4. bölüm çalışmanın yöntemini yani verileri, araştırma modelini ve hipotezleri içermektedir. 5. bölüm ise analiz sonucunda elde edilen bulguları ve bu bulguların yorumlarını göstermektedir. 6. bölüm ise araştırma neticesinde elde edilen sonuçları, tartışmaları ve sınırlılıkları göstererek çalışmayı sonlandırmaktadır.

Bu teorilerin yanında literatürde kâr payı dağıtımıyla alakalı olarak; Walter Modeli (Walter 1956), Artık Değer Yaklaşımı (Gitman ve Zutter, 2014), Vergi Tercihi Teorisi, (Litzenberger ve Ramaswamy 1979), Karşılama Teorisi (Baker ve Wurgler, 2004a; Baker ve Wurgler, 2004b ) sıralanabilir.

3. LİTERATÜR TARAMASI

Genel olarak kurumsal finans teorilerinin gelişmesinden önce yatırımcıların düşük kâr payından ziyade yüksek kâr payına odaklandıkları kabul gören bir anlayıştı (Thakur, 2018). Fakat kurumsal finans teorilerinin gelişmesiyle birlikte kâr payı dağıtımı ile ilgili birçok teori ortaya çıkmıştır ve günümüzde de hala tartışılmaktadır (Koç, 2016). Bu durum kâr payı dağıtım kararı alınırken birçok faktörün göz önüne alındığı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Firmaların kâr payı dağıtım kararlarını anlamak için yapılması gereken en temel unsurun firmaların kâr payı dağıtım kararlarını etkileyen faktörlerin analiz edilmesidir (Shefrin ve Statman, 1984). Kâr payı dağıtım kararlarına etki eden firma ve ülke düzeyindeki faktörler yapılan araştırmalara konu olmuştur. Bu doğrultuda kâr payı dağıtımını etkileyen unsurları araştıran belli başlı bazı çalışmalara yer verilmiştir.

La Porta vd. (2000a) dünya genelinde 33 ülkede kâr payı üzerine yaptıkları bir araştırmada daha güçlü bir yatırımcı koruma sistemine sahip ülkelerde kâr payı ödemesinin daha yüksek olduğunu söylemektedirler. Ancak, bu tür ülkelerde, yüksek büyüme fırsatlarına sahip şirketler için kâr payı ödemesi daha düşüktür. Bunun yanında, Fama ve French (2001) yüksek kârlılığa ve düşük yatırım fırsatlarına sahip büyük firmaların kâr payı ödeme eğiliminde olduğunu veya bu durumun tam tersini söylemektedirler. Dolayısıyla kârlılık, yatırım fırsatları ve büyüklük, kâr payı ödeyen ve ödemeyen firmalar arasındaki ayrımı gözler önüne seren en önemli firma dinamikleri olduğunu belirtmişlerdir. Amidu ve Abor (2006) EKK yöntemiyle Gana Borsası üzerinde yaptıkları araştırmada 22 firmanın 1998-2003 tarihleri arasında firmaların kâr payı dağıtım oranına kârlılığın, nakit akışlarının ve vergilerin pozitif, risk, büyüme ve piyasa değeri/defter değeri oranın ise negatif etki ettiğini tespit etmişlerdir. Buna ek olarak da firmalardaki kurumsal sahiplik oranının ve firma büyümesinin istatistiksel olarak anlamsız olduğunu söylemektedirler. Ayrıca, Al-Malkawi (2007) 1989-2000 yılları arasında Amman Borsası’nda faaliyet gösteren firmaların kâr payı dağıtım kararlarını etkileyen faktörleri Tobit modeliyle analiz etmişlerdir. Çalışmanın sonuçlarına göre firmanın büyüklüğü, yaşı ve kârlılığı kâr payı dağıtım kararı üzerinde pozitif etkiye sahipken firmanın kaldıraç oranı ise kâr payı dağıtım kararı üzerinde negatif etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir.

Denis ve Osobov (2008) altı ülkeden (Almanya, İngiltere, ABD, Japonya, Fransa ve Kanada) elde ettiği verileri kullanarak kâr payı kararlarının belirleyicilerini araştırmışlar ve sonuç olarak kâr payı kararının büyüme, büyüklük ve kârlılık gibi firma düzeyindeki temel faktörlerden etkilendiğini ortaya koymuştur. Brockman ve Unlu (2009) ise 52 ülke verisini kullanarak uluslararası bir çalışmayla kredi veren kurumların firmaların finansal kararlarına (iflas haricinde) önemli ölçüde etki ettiklerini ve bu durumun kâr payı ödemlerini etkilediğini ifade etmektedirler. Ayrıca araştırmanın sonucunda kredi veren kurumların haklarının zayıf olduğu ülkelerde hem kâr payı ödeme olasılığının hem de kâr payı miktarının düşük olduğu gözlemlenmiştir. Farooq ve Jabbouri (2015) ise Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi (MENA) firmaları için kâr payı dağıtımının borç maliyeti ile negatif ilişkili olduğunu tespit etmişlerdir. Ayrıca, bu durumun daha yüksek bilgi asimetrisine sahip firmalarda daha yaygın olduğunu söylemektedirler.

Yıldız vd. (2014) 2003-2010 yılları arasında Borsa İstanbul’da işlem gören 118 şirkettin verilerini araştırarak elde ettikleri sonuçlarda firmaların nakit kâr payı dağıtım kararı üzerine vergi, kârlılık, büyüme fırsatları, firma büyüklüğü ve likidite gibi değişkenlerinin pozitif yönde, kaldıraç değişkeninin ise negatif yönde etkili olduğu bulunmuştur. Borsa İstanbul’da yapılan bir diğer çalışmada ise Erdaş (2017) farklı sektörlerde düzenli olarak kâr payı dağıtan firmaların 2010-2015 yılları arasında kâr payı dağıtım oranına etki eden firma düzeyindeki değişkenleri panel veri yöntemiyle analiz etmiştir. Araştırmanın sonucunda; kâr payı dağıtım oranı ile büyüklük, nakit oranı, pay başına kazanç ve pay senedinin piyasa değeri arasında pozitif bir ilişki bulmuştur. Diğer yandan kâr payı dağıtım oranı ile kaldıraç arasında ise negatif bir ilişki bulmuştur. Bunun yanında Al-Najjar ve Kılınçarslan (2018) ise BİST’de 2003-2012 yılları arasında 264 firma verisinden yararlanarak firmaların kâr payı dağıtım kararlarına kârlılığın, olgunluğun ve büyüklüğün pozitif büyüme fırsatlarının ve kaldıracın ise negatif etkili olduğunu tespit etmişlerdir.

Tran (2020) 47 ülke verisiyle yaptığı çalışmada yolsuzluğun kâr payı ödeme oranı üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Aynı çalışmada kâr payı dağıtım oranı ile kârlılık, büyüklük, olgunluk ve maddi duran varlık oranı arasında pozitif ilişkili olduğu büyüme arasında negatif bir ilişki olduğunu tespit etmiştir. Bu durum firmanın yatırım fırsatlarının kâr payı ödemesini kısıtladığının bir göstergesi olduğunu ileri sürmektedir. Ayrıca ülkelerin hukuki sistemlerine göre Kıta Avrupası Hukuk Sistemini benimsemiş ülkelerin, Anglosakson Hukuk Sistemini benimsemiş ülkelere göre daha fazla kâr payı dağıtma eğiliminde olduğu söylenmektedir.

Hasan vd. (2022) ise firmaların ARGE yoğunluğu ile kâr payı dağıtımı arasındaki etkileşime bakmışlardır. Ar-Ge yoğunluğunun nakit kâr payı ödemeleri ile negatif ilişkili olmasına rağmen, yatırımcı koruma ve diğer ülke düzeyindeki faktörlerin etkileşimi ile Ar-Ge yoğunluğu ve kâr payı ödemeleri arasındaki ilişkinin pozitif hale geldiğini göstermektedir. Ayrıca, yatırımcı korumasının, Ar-Ge yoğunluğu ile firma nakit kâr payı ödemeleri arasındaki ilişki üzerinde, seçilen diğer ülke düzeyindeki faktörlere göre daha güçlü bir etkiye sahip olduğunu söylemektedirler.

Koo vd. (2017) finansal raporlama kalitesinin yüksek kâr payı ödemeye yol açtığını belirtmişlerdir. Aynı şekilde Trinh vd. (2022) finansal raporlama kalitesinin kâr payı dağıtım kararlarına etkisini araştırmışlardır. 76 ülke verisinden yararlanarak 2000-2019 yılları arasında yaptıkları analizde firmaların finansal raporlarının kalitesi kâr payı ödemelerini artırdıklarını tespit etmişlerdir. Finansal bilgilerin daha şeffaf bir şekilde açıklanmasının, firmaların vekâlet maliyetlerini ve bilgi asimetrisini azaltmadaki etkinliğini vurgulamaktadır.

4. YÖNTEM

Bu kısımda veri setinin özellikleri, içeriği, değişkenlerin tanımlamaları, oluşturan model ve hipotezleri, temel istatistiki çıktılar gösterilmektedir.

4.1. Veri Setinin Özellikleri

Çalışmada ilk olarak, firma düzeyindeki veriler Thomson Reuters Eikon veri tabanı üzerinden elde edilmiştir. Firmaların hangi ülkede olduğunu belirlemek amacıyla firmaların genel merkez ofislerinin bulunduğu ülkeye atama yapılmıştır. Bütün veriler yıllık ve ABD doları cinsinden hesaplanmaktadır. İlk örneklem doksan ülkeden oluşmaktadır. Ayrıca örneklemin açık ve geçerli finansal bilgilere sahip firmalardan oluşmasını sağlamak için, belirli finansal yapıları ve kâr payı kararları üzerindeki olası düzenleyici etkisi nedeniyle finans ve kamu hizmeti sunan firmalar veri setine dâhil edilmemiştir. Buna ek olarak La Porta vd.’nin (2000b) ve Tran’ın (2020) çalışmalarını takip ederek zorunlu kâr payı dağıtım şartı bulunan Brezilya, Şili, Kolombiya, Yunanistan ve Venezuela ülkeleri örneklem dışında tutulmuştur. Bunların yanında toplam varlıklar için sıfır veya negatif değerlere sahip firmalar, yanlış bildirilen veriler düzenlenmiştir. Ayrıca uç değerlerin etkisini ele almak için, tüm firma düzeyindeki değişkenlerin başta ve sonda bulunan uç değerlerinin yüzde birlik (%1 trim işlemi uygulanmıştır) kısmı örneklemden çıkartılmıştır. Örneklemin zaman ve birim özelliklerine sahip olması panel veri olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla nihai örneklem, 2009-2019 tarihleri arasında 62 ülkede faaliyet gösteren 22.654 firmadan ve toplam 165.599 gözlemden oluşmaktadır. Tüm değişkenlerin tanımları ve kaynakları Tablo 2 gösterilmektedir. Ayrıca ülkelerin benimsedikleri hukuk sistemine göre sınıflandırılması Tablo 1de raporlanmıştır.

Anglosakson Hukuk Sistemini Benimsemiş Ülkeler Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya,
Bahreyn, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık,
Güney Afrika, Hindistan, Hong Kong, İrlanda, İsrail, Kanada, Kenya, Kıbrıs,
Malezya, Nijerya, Pakistan, Singapur, Sri Lanka, Suudi Arabistan,
Tayland, Yeni Zelanda
Kıta Avrupası Hukuk Sistemini Benimsemiş Ülkeler Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çin, Danimarka,
Endonezya, Fas, Fildişi Sahili, Filipinler, Finlandiya, Fransa, Güney Kore,
Hırvatistan, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Kuveyt,
Lüksemburg, Macaristan, Malta, Meksika, Mısır, Norveç, Peru, Polonya, Portekiz,
Romanya, Rusya, Slovenya, Tayvan, Tunus, Türkiye, Umman, Ürdün, Vietnam

Tablo 1: Ülkelerin Benimsedikleri Hukuk Sistemine Göre Sınıflandırılması

Tablo 2 incelendiğinde değişkenlere ait, kısaltma, kısaltmanın açılımı olan değişkenlerin açıklanması, değişken oluşturulurken hangi formül ile kullanıldığı ve verilerin hangi veri tabanlarından elde edildiği gösterilmektedir.

Kısaltma Değişkenin Adı Hesaplama Şekli Kaynak
NKPDO Nakit Kâr Payı Oranı Nakit Ödenen Toplam Kâr Payı/ Toplam Varlıklar Thomson Reuters Eikon
KÂRLILIK Firma Kârlılığı Vergi Sonrası Net Kâr/ Toplam Varlıklar Thomson Reuters Eikon
KALDIRAÇ Firma Kaldıraç Toplam Borç/ Toplam Varlıklar Thomson Reuters Eikon
BÜYÜKLÜK Firmanın Büyüklüğü  Firma Piyasa Değerinin Logaritması Thomson Reuters Eikon
NAKİT Nakit Değerler Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar/ Toplam Varlıklar Thomson Reuters Eikon
AR-GE Araştırma ve Geliştirme Toplam ARGE Harcama Tutarı/Toplam Varlıklar Thomson Reuters Eikon
RISK Firma Riski Net Kârdaki Bir Önceki Yıla Göre Yüzdesel Değişim İle Bu Değişimin Ortalaması Arasındaki Mutlak Farkın Doğal Logaritması Thomson Reuters Eikon
ENFLASYON Enflasyon Yıllık Tüketici Fiyat yüzdesi Dünya Bankası - Dünya Ekonomik Göstergeler
TASARRUF Yurt İçi Tasarruflar Yurt İçi Tasarruflar/GSYİH Dünya Bankası - Dünya Ekonomik Göstergeler
YASALYAPI Ülkenin Benimsediği Hukuk Sistemi (Kukla değişken) Anglosakson =1 Kıta Avrupası =0 La porta vd., (1998).

Tablo 2: Değişkenlerin Tanımlanması

4.2. Hipotez Geliştirme

Finansal tablolar, yatırımcıların bilgi edinmeleri ve firmaların finansal performanslarını değerlendirmeleri için bir araçtır. Ayrıca bilginin şeffaflığı, pay sahipleri için firma kalitesinin değerlendirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır (Trinh vd. 2022, s.3). Bu sebeple firmaların güçlü finansal bilgileri kâr payı dağıtım kararlarını etkilemektedir. Bunun yanında firmanın faaliyet gösterdiği ülkelerin ekonomik durumlarının kâr payı dağıtım kararlarını etkilemektedir. Dolayısıyla literatür incelendiğinde nakit kâr payı dağıtım kararlarına etki eden faktörlerin hipotezleri kurulmuştur. Bu sebeple bu çalışmada geliştirilen hipotezler değişken sıralamasına göre şu şekildedir;

H1a: Firma kârlılığının artması, nakit kâr payı dağıtım oranını arttırır.

H1b: Firma kaldıraç oranının artması, nakit kâr payı dağıtım oranını azaltır.

H1c: Firma büyüklüğünün artması, nakit kâr payı dağıtım oranını arttırır.

H1d: Firma nakit değerlerinin artması, nakit kâr payı dağıtım oranını arttırır.

H1e: Firma AR-GE harcamalarının artması, nakit kâr payı dağıtım oranını azaltır.

H1f: Firma riskinin artması, nakit kâr payı dağıtım oranını azaltır.

H1g: Firmanın faaliyet gösterdiği ülkenin enflasyon oranının artması, nakit kâr payı dağıtım oranını arttırır.

H1h: Firmanın faaliyet gösterdiği ülkenin yurt içi tasarruf miktarının artması, nakit kâr payı dağıtım oranını arttırır.

H1i: Firmanın faaliyet gösterdiği ülkenin Anglosakson hukuk sistemini benimsemiş olması nakit kâr payı dağıtım oranını arttırır.

4.3. Araştırma Modeli

Bu çalışmanın amacı panel veri seti ile firmaların nakit kâr payı dağıtım kararlarına etki eden firma ve ülke düzeyindeki faktörlerin analizini gerçekleştirmektir. Ana kütle tahminlemesinde EKK Yönteminin sonuçlarının tahmin gücünün yüksek çıkması, bu yöntemin seçilmesinin temel nedenidir. Bu doğrultuda Tran’ın (2020), Trinh vd. ’nin (2022) ve Hasan vd.’nin (2022) çalışmalarını takip edilerek geliştirilen model aşağıdaki denklemle gösterilmiştir.

image

Burada i firma kesit verilerini ifade ederken t ise yılları göstermektedir. Modelde NKPDO bağımlı değişken olarak kullanılmaktadır ve kâr payı dağıtım kararının göstergesidir. Açıklayıcı değişkenler firma düzeyinde ölçülen içsel ve ülke düzeyinde ölçülen dışsal değişkenler olarak iki grupta incelenmektedir. Firma düzeyindeki değişkenler olarak modelde kullanılan; kârlılık, kaldıraç, büyüklük, nakit, AR-GE, risk olarak modele dâhil edilmiştir. Bunların yanında ülke seviyesindeki değişkenler olarak ifade edilen bazı açıklayıcı değişkenler modele eklenmiştir. Bunlar yıllık enflasyon oranı ve yurt içi tasarruf oranı olarak gösterilmektedir. Son olarak ülkelerin benimsedikleri hukuk sisteminin ifade etmek için yasal yapı açıklayıcı değişkeni modelle eklenmiştir. Bu değişken bir kukla değişken olarak ülkelerin hukuk sistemi olarak hangi ekolü benimsediğini ifade etmektedir. Eğer Anglosakson hukuk sistemini benimsemiş bir ülkeyse 1 değilse Kıta Avrupası hukuk istemini benimsemiş ülkeler olarak 0 (Sıfır) değerini almaktadır Ayrıca δj ülkelerin sabit etkisi δt ise zamana bağlı etkileri ifade eden kukla değişkenlerdir. Son olarak εit ise hata terimini ifade etmektedir.

Denklem 1 de gösterilen model EKK yöntemi kullanılarak tahmin edilmiştir. Değişen varyans ve otokorelasyon problemini gidermek ve dirençli tahmin yapmak amacıyla Rogers (1993) tarafından geliştirilen Rogers kümelenmiş standart hatalar yöntemi kullanılmıştır. Ayrıca modele yıl ve ülke kukla değişkenleri eklenerek ülkeye ve yıla özgü ölçülemeyen faktörlerinde etkisi dikkate alınmıştır. Bunun yanı sıra firma sayısının çok yüksek olmasından dolayı, modele firma sabit etkileri eklenmemiş, bu sebeple Rogers yönteminde kümelendirme, firma düzeyinde yapılmıştır.

5. BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde elde edilen örneklem oluşturulan model ile test edilmiştir. Bununla ilgili olarak yapılan incelemeler sonucunda Tablo 3’de tanımlayıcı istatistikler yer verilmiştir. Ardından Tablo 4’de korelasyon matrisi listelenmiştir. Sonra oluşturulan model EKK yöntemi ile test edilmiştir. Elde edilen bulgular Tablo 5’de gösterilmiştir. Raporlanan bu bilgiler yorumlanmıştır.

Tablo 3; Tüm örneklem için değişkenlerin gözlem saylarını ortalama, standart sapma, minimum ve maksimum değerini yani firma ve ülke düzeyindeki değişkenlerin temel tanımlayıcı istatistiklerini göstermektedir. Araştırmanın kapsamında kullanılan bağımlı değişkenin (NKPDO) gözlem sayısı 185.114, ortalama değeri 0,0249513, standart sapması 0.0317027, minimum değeri 0 (sıfır) ve maksimum değeri ise 0.2342231’dir. Diğer değişkenlere ilişkin tanımlayıcı istatistiki veriler ise Tablo 3 ayrıntılı incelendiğinde görülebilir.

Değişkenler Gözlem Sayısı Ortalama St. Sapma. Minimum Maksimum
NKPDO 185,114 0.0249513 0.0317027 0 0.2342231
KÂRLILIK 335,709 -0.1459926 0.8066017 -10.93266 0.3356792
KALDIRAÇ 338,830 0.2240956 0.3004778 0 3.737798
BÜYÜKLÜK 299,486 18.29508 2.278482 12.72659 24.00765
NAKİT 335,643 0.1962238 0.2073192 0.0003034 0.9782447
ARGE 339,339 0.0223598 0.0788118 0 0.8514159
RİSK 323,429 4.645646 1.595339 0.2052786 9.290129
ENFLASYON 344,424 2.52451 2.961895 -4.478103 53.54831
TASARRUF 344,424 28.19575 10.28879 -6.145441 61.28734
YASAL YAPI 344,424 0.4784219 0.4995349 0 1

Tablo 3: Tanımlayıcı İstatistikler

Tablo 4’de değişkenler arası korelasyon analizi gerçekleştirilmiş ve elde edilen korelasyon ilişkinse ait sonuçlar tabloda gösterilmiştir. Genel olarak bağımsız değişkenler arasında yüksek korelasyon gözlemlenmemiştir. Fakat bağımlı değişken ve bağımsız değişkenler arasında anlamlı ve önemli bir ilişki olduğu Tablo 4’de gözlemlenmektedir. Hipotezleri destekleyen bir diğer görüş ise bağımsız değişenler ile bağımlı değişken arasındaki korelasyon ilişkisidir. Ayrıca bağımlı değişken NKPDO ile en yüksek korelasyon ilişkisine sahip kaldıraç değişkeni iken en az anlamlı ilişkinin gözlemlendiği değişken tasarruflardır. Son olarak Tablo 4’deki firma riski ve AR-GE arasındaki korelasyon sonucu (p-değeri 0.207) anlamlı çıkmamıştır. Bunun dışındaki bütün değerler %1 anlamlılık düzeyinde anlamlı çıkmıştır. Tablo 4’ün sade görünü için p anlamlılık düzeyleri gösterilmemiştir.

DEĞİŞKENLER NKPDO KÂRLILIK KALDIRAÇ BÜYÜKLÜK NAKİT ARGE RİSK ENF. TAS. YASAL Y.
NKPDO 1
KÂRLILIK 0.179 1
KALDIRAÇ -0.189 -0.199 1
BÜYÜKLÜK 0.096 0.250 -0.052 1
NAKİT 0.185 -0.170 -0.244 -0.039 1
ARGE 0.050 -0.226 -0.024 -0.051 0.332 1
RİSK -0.163 -0.097 0.079 -0.217 -0.023 -0.002 1
ENFLASYON 0.042 0.043 0.030 -0.124 -0.117 -0.059 0.011 1
TASARRUF 0.025 0.148 -0.028 0.149 -0.024 -0.116 -0.059 -0.029 1
YASAL YAPI 0.082 -0.191 0.046 -0.201 0.042 0.126 0.075 0.053 -0.337 1

Tablo 4: Korelasyon Matrisi

Ayrıca Varyans Şişirme Faktörü ile (Variance Inflation Factor (VIF)) bağımsız değişkenlerin çoklu doğrusal bağlantısı olup olmadığı incelenmiştir. Bu doğrultuda Tablo 5’deki bağımsız değişkenlerin ortalama VIF değerleri sırasıyla I. Sütun için: 1.17, II. Sütun için: 1.16, III. Sütun için: 1.18 değeri elde edilmiştir. Gujarati ve Porter’a (2009) göre bu değerin 10’un altında olması modelin çoklu doğrusal bağlantıya sahip olmadığını göstermektedir. Elde edilen ortalama VIF değerleri dikkate alındığında kurulan modelle birlikte değişenlerin çoklu doğrusal bağlantıya sahip olmadığı görülmektedir.

*** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.1

Tablo 5, denklem (1)’de gösterilen modelin EKK yöntemiyle test edilmesiyle elde edilmiştir. Parantez içindeki ifadeler t-istatistik değerlerini göstermektedir. (1). Sütun modelin ilk olarak firma düzeyindeki değişkenlerini analiz etmiştir. (2). Sütun ülke düzeyindeki değişkenlerin test edildiğini göstermektedir. (3). Sütun ise yasal yapıyla birlikte tüm değişkenlerin belirlenen model çerçevesinde test edildiğini göstermektedir. Her modele eklenen değişkenlerle birlikte hem değişkenlerin hem de modelin anlamlılığı artmaktadır. Bu durum analizin tutarlılığına işarettir. Araştırmanın R2 değeri yaklaşık %23 olarak görülmektedir. Bu durum bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkeni açıklama gücü olarak ifade edilebilir.

DEĞİŞKENLER (1) (2) (3)
KÂRLILIK 0.031*** 0.030*** 0.030***
(7.11) (7.06) (7.03)
KALDIRAÇ -0.013*** -0.015*** -0.015***
(-13.22) (-14.29) (-14.48)
BÜYÜKLÜK 0.002*** 0.002*** 0.002***
(21.73) (17.67) (18.10)
NAKİT 0.033*** 0.033*** 0.034***
(27.49) (27.40) (27.72)
ARGE 0.041*** 0.039*** 0.039***
(4.90) (4.68) (4.78)
RİSK -0.002*** -0.002*** -0.002***
(-21.03) (-21.20) (-21.13)
ENFLASYON 0.001*** 0.0002***
(12.00) (2.79)
TASARRUF 0.0003*** 0.0003***
(21.28) (24.88)
YASAL YAPI 0.006***
(9.41)
SABİT -0.020*** -0.028*** -0.031***
(-11.86) (-16.33) (-17.21)
ÜLKE ETKİSİ Dâhil Dâhil Dâhil
YIL ETKİSİ Dâhil Dâhil Dâhil
GÖZLEM SAYISI 163,599 163,599 163,599
R KARE 0.216 0.225 0.226
F DEĞERİ 90.96 114.1 112.5

Tablo 5: EKK Yöntemine Göre Nakit Kâr Payı Dağıtım Kararını Etkileyen Faktörler

Nakit kâr payı dağıtım oranı üzerinde firmanın kârlılık, büyüklük, nakit ve AR-GE harcama oranları gibi firma düzeyindeki değişkenler anlamlı ve pozitif yönde etkiye sahiptirler. Bunun yanında firmanın kaldıraç oranı ve firma riski nakit kâr payı dağıtım oranı üzerinde anlamlı ve negatif etkiye sahiptirler. Ülke düzeyindeki değişkenlerden enflasyon oranı, yurtiçi tasarruf miktarının nakit kâr payı dağıtım oranına anlamlı ve pozitif etkili olduğu tespit edilmiştir. Son olarak ülkenin yasal yapısı olarak Anglosakson hukuk sistemini benimsemiş ülkelerde faaliyet gösteren firmaların daha fazla nakit kâr payı dağıtım oranına sahip olduğu görülmektedir. Dolaysıyla geliştirilen hipotezler arasında H1e haricinde diğer hipotezlerin hepsi kabul edilmiştir.

6. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu çalışmada uluslararası bir veri seti kullanılarak, firmaların nakit kâr payı dağıtım oranına etki eden firma ve ülke düzeyindeki faktörler EKK test yöntemiyle araştırılmıştır. Öncelikle firmaların kâr payı dağıtım kararına doğrudan etki eden faktörden ilki kârlılıktır. DeAngelo vd.’ne (2006) göre daha kârlı firmaların daha fazla kâr payı dağıtım miktarına karar verdikleri ve vekâlet maliyetlerini azaltmak için güçlü bir kâr payı talebine sahip oldukları bilinmektedir. Bunun yanında nakit kavramı, firmaların nakit ve nakit benzeri varlıklarını göstermektedir. Firmanın nakit tutması ile kâr payı dağıtımı arasında pozitif bir ilişki vardır ve bu çalışmanın sonuçları bu görüşü desteklemektedir. Ayrıca Becker vd., (2011); ve Subrahmanyam vd., (2014) finansman çeşitliliğine ve genişliğine sahip firmaların, nakitleri kâr payı olarak dağıtma eğiliminde oldukları fakat gelecekteki yatırımlar için oto finansman olarak kullanılan karların bu ilişkiyi negatife dönüştürebileceğini söylemektedirler. Jensen (1986), yöneticilerin ellerindeki nakit fazlasının kâr payı olarak dağıtılmasının vekâlet çatışmalarının ve maliyetlerinin azaltmasının bir yolu olduğunu söylemektedir. AR-GE harcamaları ekonomik büyüme için önemli bir itici güç olmuştur. AR-GE yatırımının hacmi zaman içinde dünya genelinde önemli ölçüde artmıştır (Kim vd., 2021; Hasan vd.2022). Bunun ayrıca bir diğer göstergesi AR-GE harcamalarının da kârlığı artırdığı ve bu şekilde kârlı firmaların daha fazla kâr payı dağıttığı görülmektedir. Kârlılık ve AR-GE harcamalarının nakit kâr payı dağıtım oranını olumlu yönde etkilediği bu çalışmanın bulguları itibariyle tespit edilmiştir.

Holder vd.’nin (1998) düşüncelerine göre büyük firmalar sermaye piyasalarına daha düşük maliyetle eriştiklerinden paydaşlarına daha yüksek kâr payı ödemektedirler. Bunun yanında John vd. (2011) ve Wang vd. (2011) daha büyük ölçekli firmaların, önemli nakit akışlarına sahip olmalarından dolayı yüksek kâr payı ödeme eğiliminde olduğunu söylemektedirler. Bu çalışmanın sonucunu John vd. (2011) ve Wang vd.’nin (2011) görüşlerini desteklemektedir. Ayrıca Fama ve French, (2000), Jensen ve Meckling, 1976; Manos ve Yaron, (2008), Renneboog ve Trojanowski, (2007) ve Von Eije ve Megginson, (2008) gibi araştırmacılar firma büyüklüğünün kâr payı dağıtımını açıklayan en önemli değişken olduğunu söylemektedirler. Bu doğrultuda büyük firmanın daha fazla kâr payı dağıttığı görülmektedir. Dolayısıyla, çalışmanın sonucu olarak büyük ve nakit sahibi olan firmaların nakit kâr payı dağıtım oranının yüksek olduğu ve asimetrik bilgiyi ve vekâlet maliyetlerini azalttığı düşünülmektedir. Bu durumun tersi küçük ve genç firmalar ise daha az kâr payı dağıtma eğiliminde olduğu söylenebilir. Firmanın kârlılığı ve büyüklüğü kâr payı ödemlerini artırdığından bu çalışmada elde edilen sonuçlar Kâr Payı Yaşam Döngüsü Teorisini (Mueller, 1972) ve Vekâlet Yaklaşımını (Jensen, 1986) desteklemektedir. Borç yükü firma kaldıracını artırdığından ve firmanın dış finansman olanaklarına erişim olanakları azaldığından dolayı kaldıraç oranı yüksek firmaların genel olarak kâr payı dağıtma eğilimleri daha azdır (Fama ve French, 2002). Bu çalışmanın bulguları da bu durumu desteklemekledir. Ayrıca firmanın borçluluğunun artması kaldıraç oranını artırdığından dolayı firmanın riskini de artırdığı düşünülmektedir. Aynı şekilde firmanın riski arttıkça iflas olasılığı da artmaktadır. Bu durum firmaların gelecekte nakit akışlarında dengesizliğe sebep olacağından dolayı firmalar daha az kâr payı ödeyerek ve ellerinde daha fazla nakit tutma eğiliminde olacaklardır (Trinh, 2022; Becker vd., 2011; John vd., 2011). Araştırmacıların yapmış oldukları çalışmada elde ettikleri bulgular bu düşünceyi desteklemektedir.

Araştırmada kullanılan ülke düzeyindeki değişkenlerin de dikkate alınması firmaların faaliyet gösterdiği ülkelerdeki makroekonomik göstergelerden nasıl etkilendiğini ve bunun kâr payı dağıtım kararlarına ne gibi etkilerinin olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum Trinh vd.’ne (2022; S.5) göre sadece zengin ülkelerin özelliğinin değil fakir ülkelerinde ekonomik özelliklerinin dikkate alındığının göstergesidir. Basse ve Reddemann, (2011) enflasyonun nakit kâr payı dağıtımını artırdığını söylemektedirler. Bu çalışma bu görüşü desteklemektedir. Enflasyonun artığı bir ortamda nakit kâr payı dağıtım oranı artmaktadır. Son olarak La Porta vd.’nin (1998) görüşlerine göre Anglosakson Hukuk Sistemini benimsemiş ülkelerdeki yatırtıcılar en güçlü yasal korumaya sahiptirler. Bu çalışmanın sonuçları gösteriyor ki Anglosakson Hukuk Sistemini benimsemiş ülkelerde faaliyet gösteren firmaların Kıta Avrupası Hukuk Sistemi ekolünü benimsemiş ülkelerde faaliyet gösteren firmalara göre daha fazla kâr payı dağıtma eğiminde olduğu görülmektedir. Dolaysıyla yapılan bu çalışma daha önce bahsedilen teoriler arasında Eldeki Kuş Teorisi, Vekâlet Teorisi, Sinyal Teorisi, Artık Değer Yaklaşımı ve Kâr Payı Yaşam Döngüsü Teorilerini destekleyen sonuçlar elde ettiği görülmektedir.

Özetle, uluslararası bir araştırma olarak yapılan bu çalışma nakit kâr payı dağıtım kararlarına etki eden firma ve ülke düzeyindeki değişkenlerin etkisini EKK yöntemiyle analiz etmiştir. Sonuç itibariyle bu çalışma firmaların genel kâr payı dağıtım davranışlarını etkileyen faktörlerin neler olduğunu ve yönünü güçlü bir veri setiyle analiz etmiştir. Dolaysıyla yapılan bu araştırma literatüre farklı bir perspektif kazandırarak hem teorik hem de pratik yorumların yapılmasına imkân sağladığı, zengin ve güçlü bir çıktı sunduğu düşünülmektedir. Böylelikle bu çalışma yöneticilerin, mevcut ve potansiyel yatırımcıların, araştırmacıların ve genel anlamda tüm paydaşların da yararlanabileceği önemli bir kaynak olarak görülmektedir. Ayrıca ulusal ve uluslararası literatüre de önemli derecede katkı sağladığı düşünülmektedir.

Çalışmanın kısıtları olarak bazı eksiklikler sıralanabilir örnek olarak bu çalışmada herhangi bir ülke ve sektör ayrımına gidilmemiştir. Bunun yanında ülkelere ve firmalara ait kâr payını etkileyen diğer pek çok faktör bu çalışmada dikkate alınamamıştır. Ancak gelecek çalışmışlarda ülkelerin farklı kültürel değişkenleri açıklayıcı değişken olarak kullanılması literatürü zenginleştirilebilir. Ayrıca daha ileriki çalışmalarda ise kriz dönemlerinin öncesi sonrası firmaların kâr payı dağıtım eğilimindeki değişiklikler araştırılabilir. Son olarak araştırma yönteminin değiştirilmesi ve teorilerin karşılaştırılması yapılabilir.

KAYNAKÇA

  1. Aktaş, Ramazan vd. (2017). Finansal Yönetim. İstanbul: Beta Yayıncılık.
  2. Al-Malkawi HAN. (2007). Determinants of Corporate Dividend Policy in Jordan: An Application of the Tobit Model. Journal of Economic and Administrative Sciences, Vol.23, no.2,pp. 44–70.
  3. Google Scholar , Crossref

  4. Al-Najjar B, Kılınçarslan E. (2018). Revisiting Firm-Specific Determinants of Dividend Policy: Evidence from Turkey. Economic Issues, Vol.23, no.1, pp.1–45.
  5. Google Scholar   

  6. Amidu M, Abor J. (2006). Determinants of dividend payout ratios in Ghana. Journal of Risk Finance, Vol.7, no.2, pp.136–145.
  7. Google Scholar , Crossref

  8. Aydın N, Mehmet B, Metin C. (2017). Finansal Yönetim, 5. Bs., Ankara: Detay Yayıncılık.
  9. Google Scholar   

  10. Baker HK, Weigand R. (2015). Corporate dividend policy revisited. Managerial Finance, Vol. 41, no.2, pp. 126-144.
  11. Google Scholar   

  12. Baker HK, Singleton JC, Veit ET. (2011). Survey Research in Corporate Finance – Bridging the Gap between Theory and Practice, New York: Oxford University Press.
  13. Google Scholar , Crossref

  14. Baker M, Wurgler J. (2004). A catering theory of dividends. Journal of Finance, Vol.59, no.3, pp.1125-1165.
  15. Google Scholar , Crossref

  16. Baker M, Wurgler J. (2004b). Appearing and disappearing dividends: the link to catering incentives. Journal of Financial Economics, Vol.73, no.2, pp.271-288.
  17. Google Scholar , Crossref

  18. Basse T, Reddemann S. (2011). Inflation and the dividend policy of US firms. Managerial Finance, Vol.37, no.1, pp.34-46.
  19. Google Scholar   

  20. Becker B, Ivković Z, Weisbenner S. (2011). Local dividend clienteles. The Journal of Finance, Vol.66, no.2, pp. 655-683.
  21. Google Scholar   

  22. Bhattacharya, S. (1979). Imperfect information, dividend policy, and "the bird in the hand" fallacy. The bell journal of economics, Vol.10, no.1, pp.259-270.
  23. Google Scholar   

  24. Bhattacharyya N. (2007). Dividend policy: a review. Managerial Finance, Vol.33, no.1, pp.4-13.
  25. Google Scholar , Crossref

  26. Black F. (1976). The dividend puzzle. The journal of portfolio management, Vol.2, no.2, pp.5-8.
  27. Brealey RA, Myers SC, Allen F. (2011). Principles Of Corporate Finance. 10th Edition, New York: Mc Graw Hill/Irwin.
  28. Google Scholar   

  29. Brockman P, Unlu E. (2009). Dividend policy, creditor rights, and the agency costs of debt. Journal of Financial Economics, Vol.92, no.2, pp.276-299.
  30. Google Scholar , Crossref

  31. DeAngelo H, DeAngelo L, Stulz RM. (2006). Dividend policy and the earned/contributed capital mix: a test of the life-cycle theory. Journal of Financial economics, Vol.81, no.2, pp.227-254.
  32. Google Scholar , Crossref

  33. Denis DJ, Osobov I. (2008). Why do firms pay dividends? International evidence on the determinants of dividend policy. Journal of Financial economics, Vol.89, no.1, pp.62-82.
  34. Google Scholar , Crossref

  35. Dewasiri NJ, Yatiwella WB. (2016). Why do companies pay dividends?: a comment. Journal of Corporate Ownership and Control, Vol.13, no.2, pp.443-453.
  36. Google Scholar   

  37. Easterbrook FH. (1984). Two agency-cost explanations of dividends. The American economic review, Vol.74, no.4, pp.650-659.
  38. Google Scholar   

  39. Erdaş ML. (2017). Kâr Payı Dağıtım Politikasını Etkileyen İşletmelere Özgü Faktörlerin Belirlenmesi: Borsa İstanbul 30 Endeksi Üzerine Bir Uygulama. Journal Of Life Economics, Vol.4, no.2, pp.49-76.
  40. Google Scholar , Crossref

  41. Fabozzi FJ, Pamela PP. (2003). Finacial Management and Analysis. 2. Ed. New Jersey: Wiley Finance. John Wiley&Sons inc.
  42. Google Scholar   

  43. Fama, E., French, K. (2002), Testing trade off and pecking order predictions about dividends and debt? The Review of Financial Studies, Vol.15, no.1, pp.1-33.
  44. Google Scholar , Crossref

  45. Fama EF, French KR. (2000). Forecasting profitability and earnings. The Journal of Business, Vol.73, no.2, pp.161–175.
  46. Fama EF, French KR. (2001). Disappearing Dividends: Changing Firm Characteristics or Lower Propensity to Pay? Journal of Financial Economics, Vol.60, no.1, pp.3-43.
  47. Farooq O, Jabbouri I. (2015). Cost of debt and dividend policy: evidence from the MENA region. Journal of Applied Business Research (JABR), Vol.31, no.5, pp.1637-1644.
  48. Gitman LJ, Chad JZ. (2014). Principles of Managerial Finance, 14.Th Edition, Harlow:Pearson Education.
  49. Gordon MJ. (1959). Dividends, earnings, and stock prices. The review of economics and statistics, Vol.41, no.1, pp.99-105.
  50. Google Scholar   

  51. Gujarati DN, Porter DC. (2009). Basic Econometrics, 5th Ed. New York: Mc Graw Hill/Irwin.
  52. Hasan F. (2022). R&D intensity and firms dividend policy: evidence from BRICS countries. Journal of Applied Accounting Research, Vol.23, no.4, pp.846-862.
  53. Holder ME, Langrehr FW, Hexter JL. (1998). Dividend policy determinants: An investigation of the influences of stakeholder theory. Financial management, Vol.27, no.3, pp.73-82.
  54. Google Scholar   

  55. Jensen MC, Meckling WH. (1976). Theory of the firm: Managerial behavior, agency costs and ownership structure. Journal of Financial Economics, Vol.3, no.4, pp.305–360.
  56. Google Scholar , Crossref

  57. Jensen M.C. (1986). Agency costs of free cash flow, corporate finance, and takeovers. American Economic Review, Vol.76, no.1, pp.323-329.
  58. Google Scholar   

  59. John K, Knyazeva A, Knyazeva D. (2011). Does geography matter? Firm location and corporate payout policy. Journal of financial economics, Vol.101, no.3, pp.533-551.
  60. Google Scholar , Crossref

  61. Karacan Aİ, Esra EK. (2016). Halka Açık Şirketlerde Kâr Dağıtımı, 1. Bs. İstanbul: Legal Yayıncılık.
  62. Karyağdı N. (2014). Tüm Yönleriyle Kâr Dağıtımı. Maliye Hesap Uzmanları Derneği. 4. Bs. İstanbul: Oluş Yayıncılık.
  63. Kim J. (2021). The impact of R&D intensity, financial constraints, and dividend payout policy on firm value. Finance Research Letters, Vol.40, 101802.
  64. Koç İÖ. (ed.) (2016). Şirketlerde Kâr Payı Dağıtımı. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
  65. Koo DS, Ramalingegowda S, Yu Y. (2017). The effect of financial reporting quality on corporate dividend policy. Review of Accounting Studies, Vol.22, no.2, pp.753-790.
  66. Indexed at , Google Scholar   

  67. La P,  Shleifer A, Vishny RW. (1998). Law and finance. Journal of political economy, Vol.106, no.6, pp.1113-1155.
  68. Google Scholar

  69. La P,  Shleifer A, Vishny RW. (2000). Agency problems and dividend policies around the world. The Journal of Finance, Vol.55, no.1, pp.1-33.
  70. Google Scholar 

  71. La Porta,  Shleifer A, Vishny RW. (2000b).  Investor protection and corporate governance. Journal of financial economics, Vol.58, no.1-2, pp.3-27.
  72. Google Scholar   

  73. Lintner J. (1956). Distribution of incomes of corporations among dividends, retained earnings, and taxes. The American economic review, Vol.46, no.2, pp.97-113.
  74. Google Scholar   

  75. Litzenberger RH,  Ramaswamy K. (1979). The effect of personal taxes and dividends on capital asset prices: Theory and empirical evidence. Journal of financial economics. Vol.7, no.2, pp.163-195.
  76. Google Scholar   

  77. Manos R, Yaron J. (2008). Measuring the performance of microfinance providers: an assessment of past and present practices. International Journal of Financial Services Management, Vol.3, no.2, pp.171-187.
  78. Miller MH, Modigliani F. (1961). Dividend policy, growth, and the valuation of shares. The Journal of Business, Vol.34, no.4, pp.411-433.
  79. Mueller DC. (1972). A life cycle theory of the firm. The Journal of Industrial Economics, Vol.20, no.3, pp.199-219.
  80. Google Scholar   

  81. Myers SC,  Majluf NS. (1984). Corporate financing and investment decisions when firms have information that investors do not have. Journal of financial economics, Vol.13, no.2, pp.187-221.
  82. Google Scholar , Crossref

  83. Myers SC. (1984). The capital structure puzzle. Journal of Finance, Vol.39, no.1, pp.575-592.
  84. Okka O. (2015). Finansal Yönetim: Teori ve Çözümlü Problemler. 6. Bs., Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
  85. Pinto G,  Rastogi S. (2019). Sectoral analysis of factors influencing dividend policy: Case of an emerging financial market. Journal of risk and financial management, Vol.12, no.3, pp.1-18.
  86. Renneboog L,  Trojanowski G. (2007). Control structures and payout policy. Managerial Finance, Vol.33, no.1, pp.43–64.
  87. Rogers W. (1993). Regression Standard Errors in Clustered Samples. Stata Technical Bulletin, Vol.3, pp.19-23.
  88. Sayılgan G. (2017). Soru ve Yanıtlarıyla İşletme Finansmanı.7. Bs., Ankara: Siyasal Kitapevi.
  89. Shefrin HM, Statman M. (1984). Explaining investor preference for cash dividends. Journal of financial economics, Vol.13, no.2, pp.253-282.
  90. Google Scholar , Crossref

  91. Subrahmanyam MG, Tang DY, Wang SQ. (2014). Does the tail wag the dog?: The effect of credit default swaps on credit riskThe Review of Financial Studies, Vol.27, no.10, pp.2927-2960.
  92. Google Scholar   

  93. Thakur BPS,  Kannadhasan M. (2018). Determinants of dividend payout of Indian manufacturing companies: A quantile regression approachJournal of Indian Business Research, Vol.10, no.4, pp.364-376.
  94. Google Scholar   

  95. Tran QT. (2020). Corruption, agency costs and dividend policy: International evidence. The Quarterly Review of Economics and Finance, Vol.76, pp.325-334.
  96. Google Scholar , Crossref

  97. Trinh QD,  Haddad C,  Tran KT. (2022). Financial reporting quality and dividend policy: New evidence from an international level. International Review of Financial Analysis, Vol.80, 102026.
  98. Google Scholar , Crossref

  99. Von Eije H,  Megginson WL. (2008). Dividends and share repurchases in the European Union. Journal of Financial Economics, Vol.89, no.2, pp.347–374.
  100. Google Scholar , Crossref

  101. Walter JE. (1956). Dividend policies and common stock prices. the Journal of Finance, Vol.11, no.1, pp.29-41.
  102. Wang MH. (2011). Dividend policy and the life cycle hypothesis: Evidence from Taiwan. The International Journal of Business and Finance Research, Vol.5, no,1, pp.33–52.
  103. Yıldız B, Gökbulut Rİ, Korkmaz T. (2014). Firmalarda Temettü Politikalarını Etkileyen Unsurlar: BİST Sanayi İşletmeleri Üzerine Bir Panel Veri Uygulaması1. Ekonomik Ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Vol.10, no.1, pp.185-206.
Announcements

You can send your paper at Online Submission System

  • The Journal of International Social Research / Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi ISSN: 1307-9581, an international, peer-reviewed, on the web publication, from 2007 will be issued least four times annualy.
  • Our journal is an independent academic publication based on research in social sciences, contributing to its field and trying to publish scientific articles that will bring innovation to the original and social sciences.
  • The journal has got an international editorial board and referee board, mainly embodied from the each individually professional on the social research fields.
  • Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research became a member of Cross Reff since 2014 and started to assign DOI numbers to the articles. image
Google Scholar citation report
Citations : 8982

The Journal of International Social Research received 8982 citations as per Google Scholar report

The Journal of International Social Research peer review process verified by publons
Get the App