Case Study - (2023) Volume 16, Issue 100
Received: May 02, 2023, Manuscript No. jisr-23-99147; Editor assigned: May 05, 2023, Pre QC No. jisr-23-99147 (PQ); Reviewed: May 19, 2023, QC No. jisr-23-99147 ; Revised: May 24, 2023, Manuscript No. jisr-23-99147 (R); Published: May 31, 2023, DOI: 10.17719/jisr.2023.99147
21st century skills aim at creating, acquiring, validating and using knowledge as well as making it usable for all as part of a collective social effort. Since teachers have vital roles in the development and maintenance of both the educational and academic aspects of students, they must first have basic competencies in the context of 21st century skills. Therefore, today, teachers need to be able to adequately address learners within the scope of 21st century skills and teachers need to have the competence, development and skills of the age. The aim of the study prepared in this context is to determine the Self-Efficacy Perceptions of Teachers Regarding 21st Century Skills. As a result of the research carried out with the participation of 339 teachers working in public schools in the spring term of 2022-2023, there was no difference between the education levels of the teachers, one of the demographic factors, in the 21st century skills self-efficacy of the participating teachers, and it was statistically significant in terms of the time spent by the teachers in terms of the learning and renewal skills sub-dimension in terms of time spent in the profession. It was seen that the difference between them was statistically significant in terms of age variable in terms of information, media and technology skills according to age variable. According to these determinations, it can be stated that teachers' gains should be increased through processes such as continuous education, in-service training and applied training in order to ensure and maintain their self-efficacy within the scope of 21st century skills.
21. yüzyıl becerileri, bilginin yaratılması, elde edilmesi, doÄ?rulanması ve kullanılması kadar, kolektif bir sosyal çabanın parçası olarak herkes için kullanılabilirliÄ?i hedeflemektedir. ÖÄ?retmenler, öÄ?rencilerin hem eÄ?itimsel hem de akademik yönlerini geliÅ?tirme ve sürdürme sürecinde hayati rolleri bulunan kiÅ?iler olduÄ?undan 21. yüzyıl becerileri baÄ?lamında önce kendilerinin temel yetkinlikleri taÅ?ımaları gerekmektedir. Bundan dolayı günümüzde öÄ?retmenlerin 21. yüzyıl becerileri kapsamında öÄ?renenlere yeteri ölçüde hitap edebilmesi ve öÄ?retmenlerin çaÄ?ın yeterlilik, geliÅ?im ve becerilerine sahip olması gerekmektedir. Bu kapsamda hazırlanan çalıÅ?manın amacı öÄ?retmenlerin 21. Yüzyıl Becerilerine Ä°liÅ?kin Özyeterlik Algılarının belirlenebilmesidir. 2022-2023 bahar döneminde devlet okullarında görev yapan 339 öÄ?retmenin katılımıyla gerçekleÅ?tirilen araÅ?tırma sonucunda katılımcı öÄ?retmenlerin 21 yüzyıl becerileri özyeterliliklerinde demografik faktörlerden öÄ?retmenlerin eÄ?itim düzeyleri arasında bir farklılık olmadıÄ?ı, meslekte geçirilen zaman bakımından öÄ?renme ve yenilenme becerileri alt boyutu açısından öÄ?retmenlerin meslekte geçirdikleri süre bakımından istatistiksel olarak anlamlı olduÄ?u, yaÅ? deÄ?iÅ?kenine göre bilgi, medya ve teknoloji becerileri açısından yaÅ? deÄ?iÅ?keni bakımından aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduÄ?u görülmüÅ?tür. Bu tespitlere göre öÄ?retmenlerin 21 yüzyıl becerileri kapsamında özyeterliklerinin arzu edildiÄ?i gibi saÄ?lanması ve sürdürülmesinde sürekli eÄ?itim, hizmet içi eÄ?itim, uygulamalı eÄ?itim gibi süreçlerle kazanımlarının artırılması gerektiÄ?i ifade edilebilir.
Anahtar Kelimeler: 21. Yüzyıl Becerileri, Özyeterlik, ÖÄ?retmen, EÄ?itim, Yönetim.
21st Century Skills, Self-efficacy, Teacher, Education, Management.
Eğitimin temel amacı, kendilerine ve çevrelerine yararlı olan ve değer yaratan bireylerin yetiştirilmesi, toplumun gereksinim duyduğu insan kaynağının nitelik ve nicelik bakımından geliştirilmesidir (Öztemel, 2018; Alkayiş, 2021). Geniş açıdan eğitim, bireysel ve toplumsal gereksinimlere odaklanmakta, bu kavram arasındaki ilişkiden yola çıkarak çağın koşullarına göre insan kaynağı yetiştirmeye ve geliştirmeye odaklanmaktadır (Saykılı, 2018; Gülteki n, 2020). Günümüz bilgi toplumunda, ilkesel olarak gelecekteki bilgi ekonomisine ve bilgi ekosistemine uygun yetkinlikleri kazandıran, sağlayan ve teşvik eden küresel, kurumsal ve sürdürülebilir bir eğitim yaklaşımı benimsenmiştir. Bu yaklaşım da “21. Yüzyıl Becerileri” olarak kavramsallaştırılmıştır (Kahila, vd., 2020; Uçak & Erdem, 2020).
21. yüzyıl becerileri; “21. Yüzyıl İçin Öğrenme Ortaklığı” (Partnership 21 for 21st Century Learning (P21)) tarafından geliştirilmiş, öğrenim sürecinde üç ana başlık ve on bir alt başlıkta kazandırılması gereken becerileri toplayarak, öğrencilere neleri, ne kadar ve nasıl kazandırılacağını ve öğretileceğini ortaya koyarak 21. yüzyılın öğrenme standartlarını geliştirmiştir (P21, 2007; Yalçın, 2018; Cansoy, 2018). 21. Yüzyıl Becerileri bütünleşik eğitim modelleri kapsamında bakıldığında; teknolojik, pedagojik, bağlamsal ve hümanist boyutlarda disiplinler arası yetkinlikleri farklı açılardan gözlemlemeye ve değerlendirmeye olanak tanır (González-Pérez & Ramírez-Montoya, 2022).
21. yüzyıl becerileri, UNESCO tarafından benimsendiği üzere yaşamın her aşamasında çeşitli eğitim ve geliştirmeleri içermekte, klasik okul temelli modeller yerine sürekliliği merkeze alarak “herkes için yaşam boyu öğrenme” mottosuyla Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin (SKH) gerçekleştirilmesini amaçlamaktadır (UNESCO, 2016). 21. Yüzyıl Becerileri, kişisel yaşamda, iş yaşamında ve kamusal alanda 21. yüzyılın gereksinimlerine uygun olarak ileri sürülen çok paydaşlı işbirlikçi bir eğitim yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın merkezinde üç tür yetkinlik vardır (Liesa-Orús, vd., 2020; Szabo, vd., 2020; Greiff & Kyllonen, 2016);
• Birincisi öğrenme becerileridir. Bu beceriler yaratıcılık ve yenilik, eleştirel düşünme ve problem çözme; iletişim ve işbirliğinden meydana gelmektedir.
• İkincisi okuryazarlık becerileridir. Bu beceriler bilgi okuryazarlığı; medya okuryazarlığı; BİT okuryazarlığından meydana gelmektedir.
• Üçüncüsü yaşam becerileridir. Bu beceriler esneklik ve uyarlanabilirlik; inisiyatif ve öz- yön; sosyal ve kültürlerarası beceriler; verimlilik ve hesap verebilirlik; liderlik ve sorumluluktan meydana gelmektedir.
21. yüzyıl becerileri ilkesel bir yaklaşım olup tanımı, içeriği ve niteliği hakkında üzerinde uzlaşılmış bir görüş bir bulunmamakta, eğitim, iş dünyası, ekonomi, politika ve sosyal yaşam gibi boyutlarda ele alınmaktadır (Ghafar, 2020; Cansoy, 2018). 21. yüzyıl becerileri geniş açıdan; “bireylerin geleceğe yönelik öğrenmeleri içeren onların yaşamlarını sürdükleri yüzyılın beklentilerine cevap verebilmeleri için gerekli olan beceriler” olarak kabul edilebilir (Boyacı & Özer, 2019). 21. yüzyıl becerileri pek çok gelişmiş ülkenin eğitim programlarında yer almakta olup Türkiye’de ise 2004 yılından itibaren ilköğretim programlarında ve tüm derslerde; ortak beceriler olarak eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, iletişim, araştırma, problem çözme, karar verme, bilgi teknolojilerini kullanma, girişimcilik becerileri olmak üzere yer verilmiştir (Tuğluk & Özkan, 2019). Çeşitli kurumların 21. yüzyıl becerilerine ilişkin tanımlamalar Tablo 1’de sunulmuştur.
Tablo 1. 21. Yüzyıl Becerilerinin Sınıflandırılması
Milli Eğitim Bakanlığı, 21. yüzyıl becerileri kapsamında; “öğretmen, öğrenci, veli, okul idarecisi, üst düzey kurum yöneticileri, sivil toplum kuruluşları, öğretim elemanları, üniversite idarecilerine sordukları sorularda çağdaş öğretmen yeterlikleri; konu alanı, öğrenci (psikolojik) gelişimi, öğretimi planlama, öğretim stratejileri (yöntem-teknikler), bilimsel işlem becerileri, sınıf yönetimi/ sınıf içi etkinlikler, mesleki gelişim, sosyal/ çevresel boyut ve kişisel özellikler” boyutlarında geniş katılımlı ya da çok paydaşlı politika ve stratejiler benimsemiştir (Gelen, 2017). Benimsenen ilkeler doğrultusunda eğitim programları özelinde 21. yüzyıl becerilerini meydana getiren; öğrenme ve yenilik becerileri bilgi, medya ve teknoloji becerileri ile yaşam ve kariyer becerilerinden oluşan üç boyutta çok sayıda araştırma ve çalışma yapılmıştır. 21. yüzyıl becerileri eğitim sürecinde; iş, ekonomi, medya, dijitalleşme, proaktif problem çözme, girişimcilik becerileri, finansal okuryazarlık, eleştirilen düşünme, küresel bakış, işbirlikçi uygulamalar, uzmanlaşma, inovasyon ve iletişim becerileri kavramlara odaklanarak geleceğe insan yetiştirmeyi hedefleyen geniş kapsamlı bir yaklaşımdır (Ananiadou & Claro, 2009).
21. yüzyıl becerileri, bilginin yaratılması, elde edilmesi, doğrulanması ve kullanılması kadar, kolektif bir sosyal çabanın parçası olarak herkes için kullanılabilirliği hedeflemektedir (UNESCO, 2015). Bu kapsamda eğitim alanında öğretmenlere önemli rol ve sorumluluklar düşmekte olup Orhan Göksün (2016), Göksün ve Kurt (2017), Erten (2020), Uyar ve Çiçek (2021) çalışmalarında bunları şu şekilde sınıflandırmışlardır;
• Yönetsel Beceriler: Liderlik, takım çalışması, işbirliği, uyum, sanal çalışma alanlarını kullanma yeteneği, eleştirel düşünme, problem çözme, muhakeme, analiz, yorumlama, bilgi sentezleme, araştırma becerileri ve uygulamaları, sorgulama,
• Teknopedagojik Beceriler: Bilgi ve iletişim teknolojisi okuryazarlığı, medya ve internet okuryazarlığı, veri yorumlama ve analiz, bilgisayar programlama, ekonomik ve finansal okuryazarlık, girişimcilik,
• Onamacı Beceriler: Öğrenenlerin davranış ve tutumlarına saygı duyma ve pekiştirme, yaratıcılık, sanat, merak, hayal gücü, yenilik, kişisel anlatım,
• Esnek Öğretme Becerileri: Öz-yönelim, planlama, öz disiplin, azim, uyarlanabilirlik, inisiyatif alma, sözlü ve yazılı iletişim, konuşma ve sunum yapma, dinleme,
• Üretimsel Beceriler: Üretim ve değer bilinci, bilimsel çaba ve yöntem, girişimcilik, muhakeme, etik ve sosyal adalet, küresel farkındalıktır.
Öğretmenler, öğrencilerin hem eğitimsel hem de akademik yönlerini geliştirme ve sürdürme sürecinde hayati rolleri bulunan kişiler olduğundan 21. yüzyıl becerileri bağlamında önce kendilerinin temel yetkinlikleri taşımaları gerekmektedir. Bundan dolayı günümüzde öğretmenlerin 21. yüzyıl becerileri kapsamında öğrenenlere yeteri ölçüde hitap edebilmesi ve öğretmenlerin çağın yeterlilik, gelişim ve becerilerine sahip olması gerekmektedir (Kozikoğlu ve Özcanlı, 2020; İncik Yalçın, 2020).
21. yüzyıl becerileri ideal bir kişisel ve toplumsal eğitim yaklaşımı olmakla birlikte hayata geçirilmesinde birtakım zorluklar vardır. Ulusal politika metinleri ve uluslararası kurumlar nezdinde hedeflerin ve içeriklerin belirlenmesi başlangıç için yerinde bir girişim olmakla birlikte uygulama tarafında engeller ya da gelişim güçlüğü gözlenmektedir. Örneğin P21 ve OECD gibi kurumların öncülüğünde başlatılan 21. yüzyıl becerileri hareketi pek çok ülkenin eğitim müfredatında yerini alarak olumlu etkilerini göstermeye başlamıştır. Ancak içeriklerin uygulanması ve sonuçların alınmasında öğretmenlerin özyeterlikleri gibi aracılık rolü bulunan faktörler bakımından yapısal ve metodolojik sorunlar vardır (Yılmaz, 2021; Urbani, vd., 2017).
Bu sorunların tespit edilebilmesi ve aşılabilmesi için de öğretmenlerin 21 yüzyıl becerileri çerçevesinde durumlarının ve niteliklerinin ortaya konulması, onların özyeterlik düzeylerinin belirlenmesi gerekmektedir. Zira öğrencilerin gereksinim duyduğu eğitsel donanımlar öğretmenler aracılığı ile sağlanmakta olduğundan 21 yüzyıl becerileri bağlamında hedeflenen sonuçların elde edilebilmesinde öğretmenler merkezi ve asli konumdadırlar.
Özyeterlik kavramı Bandura (1997) tarafından “Sosyal Öğrenme Kuramı” çerçevesinde temellendirilmiş, bireyin belirli bir performans hedefine ulaşmak üzere yaptığı faaliyetlerin başarısına ilişkin bireysel yargılar olarak kavramsallaştırılmıştır (Bandura, 1997). Bu kapsamda özyeterlik, bireyin yapmak zorunda olduğu faaliyetler arasından neler yapabildiğini ifade etmekte, gerçekleştirilen faaliyetlerden elde edilmesi hedeflenen toplam faaliyetlerin sonuçlarına oranıdır (Bandura, 1997). Dar anlamda özyeterlik, bireyin kişisel yeteneklerine ilişkin algılamalarıdır (Çakır, Kan & Sünbül, 2006). Geniş anlamda özyeterlik bireyin kendisinden beklenen rolleri etkili bir şekilde yerine getirebilmesi için gerekli olan tüm bilgi, beceri ve tutumları kazanmış olması ve bunlara yönelik kişisel algılarıdır (Özaydın, Çavaş & Cansever, 2017).
Özyeterlik üzerine yapılan araştırmalarda öz-yeterlik algısı; bireyin motivasyon düzeyi, kişisel amaç ve isteklerini gerçekleştirmeye olan bağlılığı, bir eylem için harcanan çabanın miktarı, zorluklarla baş etme düzeyi, başarı ve başarısızlık durumu ve genel performansı şeklinde kabul edilmektedir (Arslan, 2018). Buna göre yüksek öz yeterlik algısı; bireyin motivasyonunu, stres kontrolü ve olumsuzluklarla baş etmesini, örgütsel bağlılığını ve bireysel performansını artırmaktadır (Çolak, Yorulmaz & Altınkurt, 2017).
Öğretmenlerin, öğretme ve eğitim boyutunda görevlerini başarıyla yerine getirebilmek için gereken davranış ve becerileri gösterebileceklerine ilişkin inançları ise öğretmen özyeterliği olarak kabul edilmektedir (Aytaça, 2018; Gerçek, vd., 2006). Öğretmenler açısından özyeterlik, öğretmenlerin öğrenciyi istendik yönde etkileme kapasiteleri ve kurumdaki görevlerini başarıyla yerine getirebilmeleri için gerekli davranışları gösterebileceklerine olan kişisel inançlarıdır (Berkant ve Ekici, 2007).
Yüksek özyeterlik inancına sahip öğretmenlerin zorlayıcı süreçlerde öğrencilerin öğrenmesini teşvik edebilme performansı daha yüksektir. Bu kapsamda yüksek özyeterlik inancına sahip öğretmenlerin; (a) eğitim programlarındaki yeniliklerini uygulamakta, (b) öğrenci özerkliğini teşvik eden sınıf yönetiminde, (c) yeni öğretim yöntemlerini kullanmakta ve kendi yöntemlerini geliştirmekte, (d) sınıftaki problemleri çözme ve istendik davranış geliştirmekte, (e) öğrencilerin kendilerini ifade edebilmelerini sağlamakta, (f) öğretim ortamında ve öğrenci düzeyinde motivasyon sağlamakta daha etkili oldukları belirtilmektedir (Miller, Ramirez & Murdock, 2017; Cho & Shim, 2013). Düşük özyeterlik algısına sahip olan öğretmenler ise öğrencileri istendik davranışlara yöneltmek ve ideal bir eğitim sürecinden geçirebilmek için dış desteğe, gözetime ve sürekli olarak rehberliğe ihtiyaç duyabildikleri gibi özgüven, performans, hedeflere ulaşma, sınıf yönetimi, problem çözme vb. gibi önemli konularda da yetersiz kalabilmektedirler (Şahin & Şahin, 2017).
Öğretmen özyeterliği çeşitli şekillerde ele alınmakla birlikte Chernis (1993) tarafından yapılan iki boyutlu yaklaşım sıklıkla literatürde yer bulmaktadır. Buna göre birinci boyut mesleğe yönelik olup mesleğin gerekliliklerini taşıma, meslekle ilgili görevleri yerine getirebilme, etkileşime geçebilme, eğitim-öğretim sürecinde gerekli olan ilişkileri kurabilme, düzenleyebilme ve yönetebilmeye yönelik algılamalardır. İkinci boyut kurumsal ya da örgütsel süreçlere yönelik olup; okul ortamında görev sorumluluk taşıyabilme, okulun değer ve iklimine uyum sağlayabilme, okulun parçası olma ve aidiyet geliştirme gibi hususlara yönelik algılamalardır (Bumen, 2010). Genel olarak özyeterlik ile eğitimin unsurları arasında her zaman bir ilişki ve etkileşim vardır. Öne çıkanlar arasında öğretmen özyeterliği ile öğrencilerin akademik başarısı, zaman yönetimi ve planlama stratejileri, mesleki bağlılık, kişilerarası iletişim ve etkileşim, eğitim ve öğretim performansı, yenilikleri uyum sağlama ve uygulama, problemleri teşhis etme ve çözüm geliştirme yer almaktadır (Caprara, vd. 2006; Ocak & Eğmir, 2014).
3. Literatür
Cemaloğlu vd., (2019) çalışmalarında öğretmenlerin 21. yüzyıl becerileri kapsamında özyeterlik algılarının yüksek olduğunu, söz konusu becerilerde cinsiyete, eğitim durumuna ve mesleki kıdeme göre farklılaşma olmadığını, fakat genç öğretmenlerinde yenilenme ve öğrenme becerileri boyutunda yaşlı olanlardan daha yüksek seviyede olduklarını tespit etmişlerdir.
Gür vd., (2022), 25 maddelik 21. yüzyıl becerileri ölçeğinin Türk kültürüne uyarlanması amacıyla yaptıkları çalışmalarında, söz konusu becerileri iletişim, eleştirel düşünme, yaratıcılık ve işbirliği olmak üzere dört boyutta toplamışlardır.
Bulut (2022) çalışmasında katılımcı öğretmenlerin okul öncesi eğitim alıp almamaları ile 21. yüzyıl becerilerine ilişkin özyeterlikleri arasında ilişki olduğunu ayrıca aylık hane halkı geliri yüksek olan, üniversitede akademik not ortalaması yüksek olan öğretmenlerin 21. yüzyıl becerilerinin daha yüksek olduğunu tespit etmiştir.
Yıldırım, Utkugün & Yurtseven (2022) çalışmalarında öğretmenlerin 21. yüzyıl becerileri ile özyeterlilikleri arasındaki ilişkide cinsiyet, öğrenim durumu ve mesleki kıdem değişkenlerinin etkili olduğunu, katılımcıların 21. yüzyıl becerileri konusunda öğretmenlerin özyeterliklerini yeterli olduğunu tespit etmişlerdir.
Kolata (2022) 21. yüzyıl becerileri kapsamında öğretmenlerin dijital vatandaşlık algısının etkili bir faktör olduğunu tespit etmiştir.
Mete (2021) branş değişkenine göre yaptığı çalışmasında Türkçe öğretmenlerinin 21. yüzyıl becerileri kapsamında özyeterlik algılarının yüksek olduğunu, cinsiyet değişkenine göre kadın öğretmenlerin 21. yüzyıl becerileri kapsamında özyeterlik algılarının, erkeklerden daha yüksek olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca öğretmenlerin mesleki kıdemlerinin 21. yüzyıl becerileri ve özyeterliklerinde etkili bir faktör olduğunu ancak mezuniyet durumlarının etkili olmadığını tespit etmiştir.
4.1. Araştırmanın Modeli
Bu araştırma, tarama modellerinden biri olan ilişkisel tarama modeli ile gerçekleştirilmiştir. Tarama modelli araştırmalarda, belirli özelliklere sahip bir grup insanın olaylara, olgulara ve durumlara yönelik algıları ve tutumları belirlemeye çalışılmaktadır. Ayrıca araştırmanın deseni nicel araştırmadır. İlişkisel tarama, iki veya daha fazla değişken arasındaki ortak varyansın varlığını ve derecesini tespit etmeyi amaçlayan bir modeldir. Bu çalışmanın öğretmen adaylarının 21. yy becerilerine ilişkin öz-yeterlik algıları arasındaki ilişkiyi inceleyeceği için araştırmanın amacına uygun olduğu düşünülmektedir (Karasar, 2016).
4.2. Araştırmanın Çalışma Grubu
Araştırmanın 2022-2023 bahar döneminde İzmir ilinde devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin katılımlarıyla sürdürülmüştür. Araştırmanın örneklemini belirlemek için amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan tabakalı örnekleme kullanılmıştır. Tabakalı örnekleme, evrendeki bireylerin özelliklerini temsil edecek belirli oranlara göre alt gruplar oluşturarak örneklemi belirlemeyi amaçlayan bir yöntemdir (Büyüköztürk vd., 2016). Çalışmanın örneklemini belirlemek için amaçlı örnekleme yöntemlerinden tabakalı örnekleme kullanılmıştır. Tabakalı örnekleme, evrendeki bireylerin özelliklerini temsil edecek biçimde alt grupların belli oranlara göre oluşturulup örneklemi belirlemeyi hedefleyen bir yöntemdir (Büyüköztürk et al., 2016). Araştırmanın evreninden katman alınarak katılımcı sayısı belirlenmiş ve 339 öğretmen araştırmanın örneklemi olarak belirlenmiştir. Örneklemde yer alan öğretmenlerin demografik özellikleri Tablo 2'de yer almaktadır.
Tablo 2’de görüldüğü üzere araştırmaya katılan 339 öğretmenin %76,7’si kadın öğretmenlerden oluşurken %23,3’ü ise erkek öğretmendir. Bu katılımcıların neredeyse yarısının yaşları %48,7 ile 40-50 yaş arasında değişmektedir. İkinci sırada %26,3 ile 50 yaşından fazla olanlar yer alırken yaşları 30 ile 40 arasında değişen öğretmenlerin oranı %21,8’dir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin ise sadece %3,2’si 30 yaşın altındadır. Bu öğretmenlerin %79’u evliyken geriye kalan %21’i ise bekardır. Araştırmada yer alan öğretmenlerin yarısından fazlası %58,4 ile meslek hayatlarında 20 yılı geride bırakmışlardır. İkinci en yüksek oranda %16,2 ile meslek hayatının 15 ile 20. yılları arasında olan öğretmenler yer almaktayken bunları sırasıyla %13,9 ile 10-15 yıl ve %8 ile 5-10 yıl arasında hizmet süresine sahip olan öğretmenler izlemektedir. Son sırada ise %3,5 ile meslek hayatının ilk 5 yılı içinde olan öğretmenler yer almaktadır. Lisans mezunu olma zorunluluğu olan öğretmenlerden ise sadece %17,4’ü lisansüstü eğitim aldıklarını belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin %62,5’i ilkokulda görev alırken %25,1’i lisede, %12,4’ü ise ortaokulda görev yapmaktadır.
Cinsiyet Dağılımı | |||||
---|---|---|---|---|---|
Sayı | Yüzde (%) | ||||
Kadın | 260 | 76,7 | |||
Erkek | 79 | 23,3 | |||
Toplam | 339 | 100,0 | |||
Yaş Dağılımı | |||||
Sayı | Yüzde (%) | ||||
20-30 yaş | 11 | 3,2 | |||
30-40 yaş | 74 | 21,8 | |||
40-50 yaş | 165 | 48,7 | |||
50 yaş ve üzeri | 89 | 26,3 | |||
Toplam | 339 | 100,0 | |||
Medeni Durum Dağılımı | |||||
Sayı | Yüzde (%) | ||||
Evli | 267 | 78,8 | |||
Bekar | 72 | 21,2 | |||
Toplam | 339 | 100,0 | |||
Mesleki Deneyim Dağılımı | |||||
Sayı | Yüzde (%) | ||||
1-5 yıl | 12 | 3,5 | |||
5-10 yıl | 27 | 8,0 | |||
10-15 yıl | 47 | 13,9 | |||
15-20 yıl | 55 | 16,2 | |||
20 yıl ve üzeri | 198 | 58,4 | |||
Toplam | 339 | 100,0 | |||
Eğitim Durumu Dağılımı | |||||
Sayı | Yüzde (%) | ||||
Lisans | 280 | 82,6 | |||
Lisansüstü | 59 | 17,4 | |||
Toplam | 339 | 100,0 | |||
Görev Yapılan Okul Türü Dağılımı | |||||
Sayı | Yüzde (%) | ||||
İlkokul | 212 | 62,5 | |||
Ortaokul | 42 | 12,4 | |||
Lise | 85 | 25,1 | |||
Toplam | 339 | 100,0 |
Tablo 2. Katılımcıların Demografik Dağılımı
Veri Toplama Aracı
Araştırmada veri toplama aracı olarak Anagün, Atalay, Kılıç ve Yaşar (2016) tarafından geliştirilen “21. Yüzyıl Becerileri Yeterlik Algıları Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek 42 maddeden oluşup bu maddeler “öğrenme ve yenilenme becerileri, yaşam ve kariyer becerileri ve bilgi, medya ve teknoloji becerileri” olmak üzere 3 boyuttan oluşmaktadır. Ölçek üç alt boyuttan oluşmaktadır ve “Yeni durumlara uyum sağlamada rahat değilimdir.” maddesi ters kodlanarak hesaplanan puanların ortalamaları üzerinden analizler gerçekleştirilmiştir. Ölçekte hiçbir alt boyut normal dağılıma uymazken (p=0,0001<0,05) ölçeğin tamamından elde edilen toplam özyeterlik puanları ortalaması normal dağılım gösterdiğinden (p=0,07>0,05) verilerin incelenmesinde parametrik testlerden ikili grupların farklılıklarının araştırılmasında bagımsız örneklem t testi ve ikiden fazla grupların farklılıklarının araştırılmasında ANOVA, farklılıkların hangi gruplar arasında olduğunun tespitinmde ise Post Hoc analizinden yararlanılmıştır. Normal dağılım göstermeyen alt boyutların puan ortalamalarının karşılaştırılmasında parametrik olmayan testler kullanılmıştır. İkili grupların ortalama puanlarının istatistiksel olarak farklarının araştırılmasında Mann-Whitney U testi, ikiden fazla gruplarınkinde ise Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır. Ölçme aracına ilişkin nicel bulgular aşağıda aktarılmıştır.
Ankette yer alan sorulara verilen cevaplardan elde edilen toplam özyeterlik puan ortalamasına bakıldığında öğretmenlerin 21. yüzyıl becerilerine ilişkin özyeterlik algılarının oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Bu puan 4,15 iken en düşük ortalama 3,14’tür. Öğretmenlerin 4,26 ile bilgi, medya ve teknoloji becerileri algı düzeyi birinci sırada yer alırken bunu neredeyse aynı ortalamada 4,25 ile yaşam ve kariyer becerileri izlemektedir. Çalışmada en düşük ortalama puana sahip olan alt boyut ise öğretmenlerin öğrenme ve yenilenme becerileriyken bu puan da neredeyse 4 gibi yüksek bir ortalamaya sahiptir.
Ankete verilen cevaplar üzerinden elde edilen puanların normal dağılıma uygunluğunun araştırılmasında gerçekleştirilen Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testlerinde “Toplam Özyeterlik” olarak adlandırılan ölçeğin tamamından elde edilen puanlar normal dağılıma uyarken (p=0,07>0,05) alt boyutların normal dağılım göstermediği anlaşılmaktadır (p<0,05).
Verilerin Analizi
Verilerin analizleri SPSS Versiyon 26 paket programı kullanılarak %95 güven düzeyinde α=0,05 alınarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada öğretmenlerin 21. yy becerilerine yönelik özyeterlik algı düzeylerini ölçmek üzere kullanılan ölçek dışında öncelikle kendilerini, konu hakkında nasıl değerlendirdiklerini ortaya koymak adına “21. Yüzyıl becerilerinin neler olduğunu biliyor musunuz?” sorusu yöneltilmiş ve öğretmenlerin sahip olduğu demografik değişkenler ile olan ilişkisinin tespiti için Ki kare analizi gerçekleştirilmiştir.
Tablo 5’te görüldüğü üzere araştırmaya katılanların %9,7’si 21. Yüzyıl becerilerinin neler olduğunu bilmediğini, %43,4’ü kısmen bildiğini ve %46,9’u ise bildiğini belirtmiştir. Bu soruya istinaden araştırmamızda yer alan öğretmenlerin demografik verileri ile cevaplar arasındaki ilişkinin incelenmesinde gerçekleştirilen ki kare analizinde (Tablo 6) öğretmenlerin cinsiyet, yaş, medeni durum, mesleki deneyim ve öğrenim durumları ile 21. yy becerilerin neler olduğuna dair sahip oldukları bilgi düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmazken (p>0,05) sadece öğretmenlerin görev yaptıkları okul türü ile aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p=0,007<0,05).
N | Min. | Maks. | Ort. | SS | |
---|---|---|---|---|---|
Toplam Öz yeterlilik | 339 | 3,14 | 5,00 | 4,15 | 0,3384 |
Öğrenme ve Yenilenme Becerileri | 339 | 2,13 | 5,00 | 3,99 | 0,4707 |
Yaşam ve Kariyer Becerileri | 339 | 3,22 | 5,00 | 4,25 | 0,3337 |
Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri | 339 | 2,88 | 5,00 | 4,26 | 0,5199 |
Tablo 3. Ölçeğe Dair Tanımlayıcı İstatistikler
Kolmogorov-Smirnov | Shapiro-Wilk | |||||
---|---|---|---|---|---|---|
Statistic | df | Sig. | Statistic | df | Sig. | |
Toplam Öz yeterlilik | 0,047 | 339 | 0,07 | 0,995 | 339 | 0,29 |
Öğrenme ve Yenilenme Becerileri | 0,055 | 339 | 0,015 | 0,989 | 339 | 0,012 |
Yaşam ve Kariyer Becerileri | 0,067 | 339 | 0,001 | 0,983 | 339 | 0,000 |
Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri | 0,089 | 339 | 0,000 | 0,953 | 339 | 0,000 |
Tablo 4. Ölçek ve Alt Boyut Puanları Normallik Testi
Sayı | Yüzde (%) | |
---|---|---|
Hayır | 33 | 9,7 |
Kısmen | 147 | 43,4 |
Evet | 159 | 46,9 |
Toplam | 339 | 100,0 |
Tablo 5. “21. Yüzyıl becerilerinin neler olduğunu biliyor musunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı
21. Yüzyıl becerilerinin neler olduğunu biliyor musunuz? | N | Serbestlik Derecesi | χ2 | p |
---|---|---|---|---|
Cinsiyet | 339 | 2 | 0,460 | 0,794 |
Yaş | 339 | 6 | 4,186 | 0,652 |
Medeni Durum | 339 | 2 | 0,246 | 0,884 |
Mesleki Deneyim | 339 | 8 | 12,273 | 0,139 |
Öğrenim Durumu | 339 | 2 | 5,726 | 0,057 |
Okul Türü | 339 | 4 | 9,680 | 0,007 |
Tablo 6. Demografik Veriler İle Cevaplara İlişkin Ki-Kare Analizi
İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular
Araştırmada katılımcı öğretmenlerin cinsiyet değişkenine göre 21. becerileri kapsamında Özyeterlik ve Alt Boyutları ilişki analiz edilmiş ve elde edilen bulgular Tablo 7’de sunulmuştur.
Sayı | Ortalama | SS | T-test p Değeri | ||
---|---|---|---|---|---|
Toplam Özyeterlik | Kadın | 260 | 4,16 | 0,3400 | 0,43 |
Erkek | 79 | 4,12 | 0,3337 | ||
Toplam | 339 | 4,14 | 0,3367 | ||
Mann-Whitney Test | |||||
Öğrenme ve Yenilenme Becerileri | Kadın | 260 | 3,99 | 0,4757 | 0,79 |
Erkek | 79 | 3,96 | 0,4559 | ||
Toplam | 339 | 3,99 | 0,4706 | ||
Yaşam ve Kariyer Becerileri | Kadın | 260 | 4,26 | 0,3313 | 0,02 |
Erkek | 79 | 4,18 | 0,3367 | ||
Total | 339 | 4,24 | 0,3336 | ||
Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri | Kadın | 260 | 4,25 | 0,5216 | 0,52 |
Erkek | 79 | 4,29 | 0,5162 | ||
Toplam | 339 | 4,26 | 0,5199 |
Tablo 7. Cinsiyet Değişkenine Göre21. Yüzyıl Becerileri Özyeterlik ve Alt Boyutların İlişkisi
Cinsiyet değişkenine göre toplam özyeterlik puan ortalamalarının farklarının araştırılmasında normal dağılım gösterdiği için kullanılan t testi neticesinde, cinsiyet değişkeni bakımından bu puan ortalamaları aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı söylenebilir (p=0,43>0,05).
Üçüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular
Araştırmada katılımcı öğretmenlerin medeni durum değişkenine göre 21. becerileri kapsamında Özyeterlik ve Alt Boyutları ilişki analiz edilmiş ve elde edilen bulgular Tablo 8’de sunulmuştur.
Sayı | Ortalama | SS | T-test p Değeri | ||
---|---|---|---|---|---|
Toplam Öz yeterlik | Evli | 267 | 4,15 | 0,3506 | 0,76 |
Bekar | 72 | 4,16 | 0,2910 | ||
Toplam | 339 | 4,16 | 0,3207 | ||
Mann-Whitney Test | |||||
Öğrenme ve Yenilenme Becerileri | Evli | 267 | 3,98 | 0,4758 | 0,58 |
Bekar | 72 | 4,02 | 0,4532 | ||
Toplam | 339 | 3,99 | 0,4707 | ||
Yaşam ve Kariyer Becerileri | Evli | 267 | 4,26 | 0,3433 | 0,21 |
Bekar | 72 | 4,21 | 0,2947 | ||
Toplam | 339 | 4,25 | 0,3337 | ||
Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri | Evli | 267 | 4,24 | 0,5321 | 0,18 |
Bekar | 72 | 4,34 | 0,4679 | ||
Toplam | 339 | 4,26 | 0,5199 |
Tablo 8. Medeni Duruma Göre 21. Yüzyıl Becerileri Özyeterlik ve Alt Boyutların İlişkisi
Dördüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular
Araştırmada katılımcı öğretmenlerin öğrenim durumu değişkenine göre 21. becerileri kapsamında Özyeterlik ve Alt Boyutları ilişki analiz edilmiş ve elde edilen bulgular Tablo 9’da sunulmuştur.
Sayı | Ortalama | SS | T-test p Değeri | ||
---|---|---|---|---|---|
Toplam Özyeterlik | Lisans | 280 | 4,15 | 0,3387 | 0,51 |
Lisansüstü | 59 | 4,18 | 0,3388 | ||
Toplam | 339 | 4,16 | 0,3387 | ||
Mann-Whitney Test | |||||
Öğrenme ve Yenilenme Becerileri | Lisans | 280 | 3,97 | 0,47206 | 0,20 |
Lisansüstü | 59 | 4,08 | 0,45615 | ||
Toplam | 339 | 3,99 | 0,47068 | ||
Yaşam ve Kariyer Becerileri | Lisans | 280 | 4,26 | 0,33075 | 0,22 |
Lisansüstü | 59 | 4,21 | 0,34683 | ||
Toplam | 339 | 4,25 | 0,33367 | ||
Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri | Lisans | 280 | 4,25 | 0,52851 | 0,57 |
Lisansüstü | 59 | 4,31 | 0,47873 | ||
Toplam | 339 | 4,26 | 0,51993 |
Tablo 9. Eğitim Düzeyine Göre 21. Yüzyıl Becerileri Özyeterlik ve Alt Boyutların İlişkisi
Öğretmenlerin eğitim düzeyleri açısından tüm ölçek bazında aldıkları puanların karşılaştırılmasında kullanılan t testi neticesinde lisans ya da lisansüstü eğitim alan öğretmenlerin özyeterlik bakımından aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir (p=0,51>0,05).
Beşinci Alt Probleme İlişkin Bulgular
Araştırmada katılımcı öğretmenlerin mesleki deneyim değişkenine göre 21. becerileri kapsamında Özyeterlik ve Alt Boyutları ilişki analiz edilmiş ve elde edilen bulgular Tablo 10’da sunulmuştur.
Sayı | Ort. | SS | T-test p Değeri | ||
Öğrenme ve Yenilenme Becerileri | 1-5 yıl | 12 | 4,11 | 0,4444 | p=0,046 |
5-10 yıl | 27 | 4,25 | 0,4043 | ||
10-15 yıl | 47 | 3,94 | 0,4747 | ||
15-20 yıl | 55 | 4,03 | 0,4577 | ||
20 yıl ve üzeri | 198 | 3,95 | 0,4738 | ||
Total | 339 | 3,99 | 0,4707 | ||
Yaşam ve Kariyer Becerileri | 1-5 yıl | 12 | 4,36 | 0,2887 | p=0,15 |
5-10 yıl | 27 | 4,34 | 0,2397 | ||
10-15 yıl | 47 | 4,23 | 0,3733 | ||
15-20 yıl | 55 | 4,17 | 0,3424 | ||
20 yıl ve üzeri | 198 | 4,26 | 0,3320 | ||
Total | 339 | 4,25 | 0,3337 | ||
Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri | 1-5 yıl | 12 | 4,53 | 0,3291 | p=0,0001 |
5-10 yıl | 27 | 4,63 | 0,4664 | ||
10-15 yıl | 47 | 4,36 | 0,5335 | ||
15-20 yıl | 55 | 4,23 | 0,5052 | ||
20 yıl ve üzeri | 198 | 4,19 | 0,5119 | ||
Total | 339 | 4,26 | 0,5199 |
Tablo 10. Mesleki Deneyim Durumuna Göre 21. Yüzyıl Becerileri Özyeterlik Alt Boyutları İlişkisi
Sayı | Ort. | SS | Kruskal-Wallis Test | ||
Öğrenme ve Yenilenme Becerileri | 20-30 yaş | 11 | 4,02 | 0,3403 | p=0,88 |
30-40 yaş | 74 | 4,04 | 0,4522 | ||
40-50 yaş | 165 | 3,98 | 0,4971 | ||
50 yaş ve üzeri | 89 | 3,97 | 0,4527 | ||
Toplam | 339 | 3,99 | 0,4707 | ||
Yaşam ve Kariyer Becerileri | 20-30 yaş | 11 | 4,29 | 0,2345 | p=0,98 |
30-40 yaş | 74 | 4,24 | 0,3117 | ||
40-50 yaş | 165 | 4,25 | 0,3681 | ||
50 yaş ve üzeri | 89 | 4,25 | 0,2966 | ||
Toplam | 339 | 4,25 | 0,3337 | ||
Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri | 20-30 yaş | 11 | 4,58 | 0,3884 | p=0,0001 |
30-40 yaş | 74 | 4,43 | 0,4936 | ||
40-50 yaş | 165 | 4,25 | 0,5240 | ||
50 yaş ve üzeri | 89 | 4,12 | 0,5011 | ||
Toplam | 339 | 4,26 | 0,5199 |
Tablo 11. Yaş Değişkenine Göre 21. Yüzyıl Becerileri Özyeterlik ve Alt Boyutları İlişkisi
Sayı | Ort. | SS | Kruskal-Wallis Test | ||
Öğrenme ve Yenilenme Becerileri | İlkokul | 212 | 3,99 | 0,4688 | 0,83 |
Ortaokul | 42 | 3,96 | 0,4833 | ||
Lise | 85 | 3,99 | 0,4742 | ||
Toplam | 339 | 3,99 | 0,4707 | ||
Yaşam ve Kariyer Becerileri | İlkokul | 212 | 4,25 | 0,3484 | 0,61 |
Ortaokul | 42 | 4,19 | 0,3640 | ||
Lise | 85 | 4,26 | 0,2770 | ||
Toplam | 339 | 4,25 | 0,3337 | ||
Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri | İlkokul | 212 | 4,28 | 0,5049 | 0,75 |
Ortaokul | 42 | 4,26 | 0,5934 | ||
Lise | 85 | 4,23 | 0,5232 | ||
Toplam | 339 | 4,26 | 0,5199 |
Tablo 12. Okul Türüne Göre 21. Yüzyıl Becerileri Öz Yeterlilik ve Alt Boyutları İlişkisi
Araştırmada öğretmenlerin mesleki deneyim süreleri açısından özyeterlik algı düzeyleri arasındaki farkın hangi meslek yıllarında olan öğretmenler arasından kaynaklandığının tespiti için gerçekleştirilen Hochberg testi neticesinde, mesleğinin 5-10 yılları arasında olan öğretmenlerin 15 yıl ve daha fazla görev yapan öğretmenlerden daha yüksek bir özyeterlik algı düzeyine sahip olduğu söylenebilir (p=0,03<0,05 p=0,01<0,05).
Yaş değişkeni bakımından öğretmenlerin özyeterlik algı düzeyleri arasındaki farkın anlamlılığın araştırılmasında gerçekleştirilen ANOVA analizinde bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı söylenebilir (p=0,37>0,05).
Araştırmaya katılan öğretmenlerin hangi okul türünde görev yaptıklarına göre gerek ölçeğin tamamında gerekse alt boyutların hiç birisinde öğrenme ve yenilenme becerileri, yaşam ve kariyer becerileri ya da bilgi, medya ve teknoloji becerileri açısından aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Tüm bu ölçek ve alt boyutları bakımından ilkokulda, ortaokulda ya da lisede görev yapmaları bakımından öğretmenlerinin 21. yüzyıl becerilerine ilişkin özyeterlik algı düzeyleri ya birbirine çok yakın ya da aralarındaki farkın çeşitli rastsal değişkenlerden kaynaklandığı söylenebilir.
5. SONUÇ
21. yüzyıl becerileri, yaşamın her alanında her demografiden kişiler için geçerli olan çok boyutlu becerilerin genel adıdır. Bu becerilerin ne olduğu hakkında literatürde çalışmalar devam etmekle birlikte genel olarak eğitim başladığı yönünde görüşleri olduğu görülmektedir. Zira 21. yüzyıl becerilerinin odağında eğitim ve gelişme söz konusu olduğunda bu noktada özel bir önemle öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Öğretmenlerin ise 21. yüzyıl becerileri kapsamında özyeterliliklerinin olması aranmaktadır. Zira 21. yüzyıl becerilerinde yer alan becerilerin sonraki kuşaklara aktarılmasında öğretmenler taşıyıcı ve aracı bir role sahiptir. Bu kapsamda yapılan araştırma sonucunda elde edilen sonuçlara bakıldığında öncelikle katılımcı öğretmenlere “21. Yüzyıl becerilerinin neler olduğunu biliyor musunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Bu sorula alınan yanıtlara bakıldığında ilkokul ve ortaokulda görev yapan öğretmenler %52 ile lisede görev yapan öğretmenlerin evet cevabını verdiği %33’ten daha yüksek oranda evet cevabını verdiği görülmektedir. Verilen hayır cevabında okul türleri arasında herhangi bir fark yokken lisede görev yapan öğretmenlerin kısmen cevabı %54 ile ilkokuldaki öğretmenlerin %40 ile verdiği kısmen cevabından daha yüksek çıktığı tespit edilmiştir.
Cinsiyet değişkeninde özyeterlik bakımından kadın ve erkekler arasında herhangi bir fark yoktur. Alt boyutlardan öğretmenlerin öğrenme ve yenilenme becerileri bakımından cinsiyet değişkeni açısından karşılaştırmalarında kullanılan Mann Withney testi neticesinde aralarındaki puan ortalamaları farkının istatistiksel olarak anlamlı olmadığı bu farkın rastgelelikten kaynaklandığı söylenebilir (p=0,79>0,05). Benzer şekilde kadın ve erkek öğretmenlerin bilgi, medya ve teknoloji becerileri açısından da aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür (p=0,52>0,05). Gerçekleştirilen analizlerde yaşam ve kariyer becerileri açısından kadın ve erkek öğretmenler arasında ortalama puanlar açısından bir fark olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu kadın öğretmenlerin, erkek öğretmenlere göre yaşam ve kariyer becerileri açısından daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu söylenebilir (p=0,02<0,05).
Öğretmenlerin eğitim düzeyleri açısından alt boyutların incelenmesinde öğretmenlerin eğitim düzeyleri açısından öğrenme ve yenilenme becerileri puan ortalamalarının ve yaşam ve kariyer becerileri puanlarının neredeyse ortalama puanlarla aynı olduğu var olan bu farkların ise istatistiksel olarak anlamlı olmadığı söylenir (p=0,2>0,05 p=0,22>0,05). Diğer bir alt boyut olan bilgi, medya ve teknoloji becerileri puan ortalamaları incelendiğinde her ne kadar lisansüstü eğitim düzeyine sahip olan öğretmenlerin daha yüksek bir ortalamaya sahip oldukları görülse de gerçekleştirilen Mann Withney testi neticesinde söz konusu olan ortalamalar arasındaki bu puan farkının istatistiksel olarak anlamlı olmadığı ve tamamen rastgelelikten kaynaklandığı söylenebilir (p=0,57>0,05).
Öğretmenlerin meslekte geçirilen zaman bakımından diğer gruplar arasında özyeterlik bakımından farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı söylenebilir (p>0,05). Mesleki deneyim bakımından gerçekleştirilen Kruskal Wallis testi neticesinde ölçeğin alt boyutlarından yaşam ve kariyer becerileri açısından öğretmenlerin meslekte geçirdikleri süre arasında anlamlı bir fark görülmemiştir (p=0,15>0,05). Diğer yandan öğrenme ve yenilenme becerileri alt boyutu açısından öğretmenlerin meslekte geçirdikleri süre bakımından istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,046<0,05). Bu farklılıkların hangi gruplar arasında olduğunun tespiti için öğretmenlerin meslekteki deneyimleri ikili gruplar halinde karşılaştırılmış ve öğretmenliğinin 5-10 yıl arasında olanların, 10-15 yıl arasında ve 20 yıl ve daha fazla süre öğretmenlik yapanlardan, öğrenme ve yenilenme becerileri açısından daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu, aralarındaki bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu söylenebilir (p=0,013<0,05 p=0,004<0,05). Meslekte geçirilen zaman bakımından geriye kalan gruplar arasında öğrenme ve yenilenme becerileri bakımından farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür (p>0,05). Öğretmenlerin meslekte geçirdikleri süre bakımından bilgi, medya ve teknoloji becerileri puan ortalamaları incelendiğinde bu beceri düzeyleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,0001<0,05). Bu farklılıkların hangi gruplar arasında olduğunun tespiti için öğretmenlerin meslekteki deneyimleri ikili gruplar halinde karşılaştırdığında mesleğinin ilk 5 yılında olanlar ile 10-15 yılında olan öğretmenler arasında fark yokken (p=0,36>0,05) 5-10 yılında olanların meslekte 10-15 yılında olan öğretmenlerden daha yüksek bilgi, medya ve teknoloji becerileri düzeyine sahip olduğu görülmüştür (p=0,02<0,05). Bu fark 10-15 ile 15-20 yıl arasında, 15-20 yıl ile de 20 yıl ve daha fazlasında istatistiksel olarak anlamlı değilken (p=0,16>0,05 p=0,6>0,05) 10-15 yıl olanlar 20 yıl ve daha fazla mesleki deneyime sahip öğretmenlerden daha yüksek bir düzeye sahiptir (p=0,04<0,05).
Gruplar arasındaki bu farklılıklar ve farksızlıklar göz önünde bulundurulduğunda genel olarak, öğretmenlerin meslekte geçirdikleri süre ile bilgi, medya ve teknoloji becerileri düzeyleri arasında ters bir ilişkinin olduğu ve meslekteki bu süre arttıkça bilgi, medya ve teknoloji becerileri düzeylerinin azaldığı %95 güven düzeyinde α=0,05 yanılma payı ile söylenebilir (p<0,05).
Ölçeğin alt boyutlarının yaş değişkenine göre incelenmesinde kullanılan Kruskal Wallis testi neticesinde öğretmenlerin öğrenme ve yenilenme becerileri algı düzeyleri ve yaşam ve kariyer becerileri algı düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmazken (p=0,88>0,05 p=0,98>0,05) bilgi, medya ve teknoloji becerileri açısından yaş değişkeni bakımından aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu söylenebilir (p=0,0001<0,05). Bu farklılıkların hangi gruplar arasında olduğunun tespiti için öğretmenlerin bulundukları yaş aralıkları ikili gruplar halinde karşılaştırılmış ve 40 yaşının altında olan öğretmenlerin bilgi, medya ve teknoloji becerileri algı düzeyleri arasında bir fark olmadığı görülmüştür (p=0,44>0,05). Aynı şekilde 40 yaşından daha fazla yaşa sahip olan öğretmenlerin de kendi aralarında bilgi, medya ve teknoloji becerileri algı düzeyleri arasında anlamlı bir fark yokken (p=0,10>0,05) 40 yaşından daha genç olan öğretmenlerin 40 yaşından daha yüksek yaşta olan öğretmenlere göre bilgi, medya ve teknoloji becerileri algı düzeylerinin daha yüksek olduğu söylenebilir (p=0,0001<0,05).
Elde edilen bulgular ve analizler neticesinde araştırmaya katılan öğretmenlerin 21 yüzyıl becerileri özyeterliliklerinde demografik faktörlerden öğretmenlerin eğitim düzeyleri arasında bir farklılık olmadığı, meslekte geçirilen zaman bakımından öğrenme ve yenilenme becerileri alt boyutu açısından öğretmenlerin meslekte geçirdikleri süre bakımından istatistiksel olarak anlamlı olduğu, yaş değişkenine göre bilgi, medya ve teknoloji becerileri açısından yaş değişkeni bakımından aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür. Bu tespitlere göre öğretmenlerin 21 yüzyıl becerileri kapsamında özyeterliklerinin arzu edildiği gibi sağlanması ve sürdürülmesinde sürekli eğitim, hizmet içi eğitim, uygulamalı eğitim gibi süreçlerle kazanımlarının artırılması gerektiği ifade edilebilir.
Indexed at, Google Scholar, Crossref
Indexed at, Google Scholar , Crossref
Indexed at, Google Scholar, Crossref
The Journal of International Social Research received 8982 citations as per Google Scholar report