Research - (2021) Volume 14, Issue 82

THE POET NEBĀTĪ AND HIS POETICAL LANGUAGE
MEHMET TURGUT BERBERCAN*
 
Doç. Dr. Çank?r? Karatekin Ünv. Edebiyat Fak. Ö?r. Üyesi, Turkey
 
*Correspondence: MEHMET TURGUT BERBERCAN, Doç. Dr. Çank?r? Karatekin Ünv. Edebiyat Fak. Ö?r. Üyesi, Turkey, Email:

Received: Nov 02, 2021 Published: Nov 22, 2021

Abstract

As it is known, Azerbaijani literature is discussed separately from two different fronts as north and south today. In fact, this literature, language and culture must be evaluated on a single front. Today, South Azerbaijan is considered as a Turkish language and literature research area belonging to the Iranian field. However, the geography of Azerbaijan, together with its north and south, should be considered as an important and inseparable part of the Turkic world within the framework of a single language, single culture and nature with a single literature, so that Azerbaijani Turkish literature is It should be examined in terms of Turcology, it is essential to independently evaluate Azerbaijan geography as a large and indivisible whole within the field of Turkish language and literature, taking into account its interaction with other Turkish cultural geographies by getting rid of the effects of the former Soviet regime and the Iranian regime in the south. Based on this point of view; Nebâtȋ, one of the poets of Azerbaijani literature at the end of the 18th and the first half of the 19th century; his life, art and works were introduced and examples of Poet’s poems were presented. With this perspective, in the article, the language used by Nebâtȋ, one of the Azerbaijani Turkish poets, was reviewed, a section of the language, literature and art life of that period was presented through a selected poem of the poet, and the important place of Nebâtȋ in the history of Turkish language and literature was revealed.

Oz

Günümüzde Türk dili ve edebiyatının merkezlerinden biri olarak Azerbaycan Türk edebiyatı, kuzey ve güney ?eklinde birbirinden farklı birer merkez halinde de?erlendirilmektedir; oysa edebiyat, dil ve kültür açısından tek bir cephede ele alınmalı, tanıtılmalıdır. Bugün filolojik açıdan do?rudan Türklü?e ait bir bölge olmasına ra?men Güney Azerbaycan, İran sahasına ait bir Türk dili ve edebiyatı ara?tırma alanı olarak kabul edilmektedir. Ancak Azerbaycan co?rafyası, kuzeyi ve güneyi ile birlikte, tek bir dil ve tek bir kültürün te?kil etti?i tabiat çerçevesinde tek bir edebiyatla, Türk dünyasının önemli ve ayrılmaz bir parçası olarak görülmeli, Türk dili ve edebiyatı tarihi içinde Azerbaycan Türk edebiyatı bu ?ekilde incelenmelidir. Ayrıca di?er Türk kültür co?rafyalarıyla etkile?imi de dikkate alınarak kuzeydeki eski Sovyet rejiminin ve güneydeki İran etkilerinden sıyrılarak Azerbaycan co?rafyasının Türk dili ve edebiyatı alanında ba?ımsız olarak geni? ve bölünmez bir bütün halinde de?erlendirilmesi ?arttır. Bu bakı? açısına göre; 18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın ilk yarısı Azerbaycan edebiyatının ?airlerinden Nebât?; hayatı, sanatı ve eserleri çerçevesinde tanıtılmı? ve ?air’in ?iirlerinden örnekler sunulmu?tur. Bu metotla makalede, Azerbaycan Türk ?airlerinden Nebât?’nin kullandı?ı dil gözden geçirilmi?, o dönemin dil, edebiyat ve sanat hayatından bir kesit, ?air’in ?iirlerinden seçilmi? bir ?iiri üzerinden açıklanmı?, Nebâtî’nin Türk dili ve edebiyatı tarihindeki yeri bildirilmi?tir.

Anahtar sözcükler: Nebât?, Azerbaycan, Sair, ?iir, Dil.

Keywords

Nebât?, Azerbaycan, Poet, Poem, Language.

Giri?

Azerbaycan Türk edebiyatı bugün, “kuzey” ve “güney” olmak üzere iki farklı cepheden ayrı ayrı ele alınmaktadır. Esasen bu edebiyat, dil ve kültür açısından tek cephe üzerinde de?erlendirilmek durumundadır. Günümüzde genellikle; Güney Azerbaycan, İran sahasına ait bir Türk dili ve edebiyatı ara?tırma sahası olarak kabul edilmekte olup esasında; Azerbaycan co?rafyası, kuzeyi ve güneyiyle birlikte tek dil, tek kültür ve tabii ?ekilde tek edebiyat çerçevesinde de?erlendirilmek konumundadır. Azerbaycan Türk edebiyatı, Türk dünyası edebiyatları içinde bilhassa yeti?tirdi?i ?airler bakımından büyük önem arz eden ve bu suretle Türk dili ve edebiyatı ara?tırmalarının çok önemli bir sahası olmu?tur. Azerbaycan Türk dil, edebiyat ve kültür örneklerinin Türklü?e ait di?er co?rafyalarda olu?turulmu? tarih?-filolojik mahsuller üzerinde yapılan tetkiklerde oldu?u ?ekilde; “kuzey”, “güney” sözleriyle bildirilen yön ve sınır ayrımı olmaksızın sadece “Azerbaycan Türk edebiyatı” ba?lı?ı altında de?erlendirilmesi mümkündür. Bu dü?ünceye göre, Azerbaycan co?rafyasının bugün de üzerinde izleri görülen Eski Sovyet rejiminin ve güneyde geçerli bulunan İran etkilerinden kurtulmak suretiyle ba?ımsız bir ?ekilde, di?er Türk kültür co?rafyalarıyla etkile?imi göz önünde tutularak büyük ve bölünmez bir bütün halinde Türk dili ve edebiyatı alanı içinde de?erlendirmesi elzemdir. Bu bakı? açısı temel alınarak incelenmek suretiyle a?a?ıda, Azerbaycan Türk edebiyatının 18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın ilk yarısına mensup ?airlerinden Nebât?; hayatı, sanatı ve eserleri açısından tanıtılmı?, ?air’in ?iirlerinden örnekler sunulmu?tur. Bu perspektifle, Azerbaycan Türk ?airlerinden biri olan Nebât?’nin kullandı?ı dil gözden geçirilmi?, ?airin seçilmi? bir ?iiri vasıtasıyla o döneme ait dil, edebiyat ve sanat hayatından bir kesit sunulmu?; kısacası, Nebât?’nin Türk dili ve edebiyatı tarihi içindeki yeri ortaya konmu?tur.

1. ?air Nebât?: Hayatı, Sanatı ve Eserleri

Güney Azerbaycan’ın Kara(ca)da? bölgesinin Ü?tibin köyünde 18. yüzyılın sonlarında veya 19. yüzyılın ba?larında do?mu? Azerbaycan Türk’ü bir ?airdir. Kaynaklarda do?um tarihi hususunda muhtelif bilgiler mevcuttur. Öyle ki Aziz Devletabadi, do?um tarihini 1778 olarak kaydetmi?tir [Ayrıca 1766 ?eklinde bir kayıt da bulunmaktadır: bkz. Çınarcı, 2016: 94; Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nde [TDVİA] 1812 ?eklindedir (bkz. Kasımlı, 2006: 469)]. Asıl adı Ebulkasım olup Seyyid Ebulkasım olarak da bilinir. TDVİA’ya göre Seyyid Mir Yahya’nın o?lu [ya da kaynaklardaki di?er isim, Seyyid-i Muhterem Muhammed] (Kr?. Çınarcı, 2016: 94; Kasımlı, 2006: 469) olup ilk tahsilini babasından görmü?, Arapça ve Farsça ö?renmi?tir. Eher’de ?eyh ?ehabettin’e intisab etmi?, Kadir? tarikatına girmi?, bu tarikat kolundaki Tebriz merkezli Nimetullah? anlayı?ına ba?lanmı?tır (ayrıca bkz. Karaduman, 2017). Hem klasik tarzda hem de halk ?iiri tarzında ?iirler kaleme almı?tır. Klasik tarzdaki ?iirlerinde “Nebât?”, halk tarzı ?iirlerinde “Hançoban?”, “Mecnun” gibi mahlaslar kullanmı?tır (Halk ?airi Hançoban ile Ebülgasim Nebât? ilgisi için ayrıca bkz. Yıldırım, 1984: 22). ?iirlerinde zikretti?i yer adları vasıtasıyla, İran ve Azerbaycan co?rafyasının birçok yerinde bulundu?u anla?ılan Nebât?, ömrünün sonlarını do?du?u köy olan Ü?tibin’de münzevi ?ekilde ibadetle geçirmi?tir. TDVİA’nın verdi?i kayda göre ölüm tarihi, tereddütlü olarak 1873 (Kasımlı, 2006: 469), Çınarcı’nın makalesindeki kayda göre ise 1857’dir (Çınarcı, 2016: 94). Kısacası, do?um tarihinde oldu?u gibi ölüm tarihi noktasında da belirsizlik vardır.

Nebât?’nin ?iirlerinde 18. yüzyılın sonları ile 19. yüzyıl Azerbaycan Türkçesinin tipik özellikleri görülür. Bu yönüyle ?iirlerinin Azerbaycan Türkçesi’nin bilhassa “Güney” yani Batı İran sahasındaki 19. yüzyılın ba?larına ait özelliklerin tespit edilmesinde önemi büyüktür. Klasik ?iirlerinde Ömer Hayyam, Hâfız, Mevlâna ve Fuzul? gibi ?ahsiyetlerin izleri belirgin olup halk tarzındaki ?iirlerinde 18. yüzyıl Azerbaycan halk ?airi Penah Vâgif’in devamı niteli?inde bir hava bulunmaktadır. Türkçe Divan’ında çok sayıda kaside, gazel örnekleri vermekle birlikte hece ölçüsüyle yazılmı? halk ?iiri örnekleri olarak ko?ma, tecn?s, geraylı (“geraylı” için bkz. Berbercan, 2017: 28-29) ?ekillerinde manzumeler ayrıca arkasında bırakmı?tır. Hem bir divan ?airi hem de bir halk ?airi olarak devrinin sanat anlayı?ına uygun ?iirler yazmı?tır (Yakla?ık 7500 mısrayı bulan bir ?iir külliyatına sahiptir). ?iirlerinde ?iilik inancı çerçevesinde uhrev?, tasavvuf? temaların yanında a?k, güzellik ve ?arap konulu ferd?, lirik temaları da i?lemi?tir. Bu sebeple hem bir suf? hem de bir ozan, â?ık profili çizen ?air olarak Türk edebiyatının Azerbaycan sahasında tebârüz etmi?tir. Özellikle halk ?iiri tarzında olu?turdu?u ?iirler bestelenmi?, saz ?airleri tarafından günümüze kadar okuna gelmi?tir. Bu noktada, Do?u O?uz Türkçesi yani Azerbaycan Türkçesiyle yazan ?airlerin çok yönlü yani hem kalem hem de saz ?airi olduklarını vurgulamak gerekmektedir. Özellikle Azerbaycan ?airlerinin, İran’daki Safev? hanedanının yükseli?iyle ba?lamak suretiyle, 16.-20. yüzyıl zarfında hem klasik ?iir zevkinden hem de Türk halk gelene?inden gelen â?ık ?iirinden beslenerek çe?itlilik gösteren bir sanat anlayı?ına sahip olduklarının altı çizilmelidir; tabiatıyla Nebât?

bu istikamette eserler ortaya koymu?tur. A?a?ıda Nebât?’nin 8’li hece ölçüsüyle yazılmı? ?iirlerinden örnek bir seçkin parça (Ayrıca bkz. Yıldırım, 1984: 22) a?a?ıda sunulmu?tur:

Bir iyid ki derde dü?e Derd elinden yata bilmez Ġabaġında min öv geze Heç birine ata bilmez

Haġġ dergāhı ayaz imi? Camalı gün, beyaz imi? Felek ne hiylebaz imi? Heç kes onu tuta bilmez

Hançoban’am Azarbar’dan Baġçalarım doldu bardan İyid ġalsa ger ġatardan Tay-tu?una çata bilmez

Nebât?’nin Türkçe ve Farsça yazılmı? ?iirler içermek üzere mürekkeb ?ekilde “Divan”ı bulunmaktadır. Bakü El Yazmaları Enstitüsü’nde, Tebriz Milli Kütüphanesi’nde, Tahran Üniversitesi Kütüphanesi’nde vs. çok sayıda nüshaları bulunan Divan’ı 1868’de Tebriz’de ta?baskı olarak ne?redilmi?tir (Haz. Hüseyin Mehmedzade Sâdık, 1372). ?iirlerinden seçmeler 1968 ve 1986 yıllarında Bakü’de yayınlanmı? (Haz. Ebulfazl Hüseyni), “Seyyid Ebulkasım’ın Lirikası” ba?lı?ıyla Türkçe ?iirleri bir doktora tezi çerçevesinde incelenmi?, topluca yayınlanmı?tır (B. M. Osmano?lu, 1995). Ayrıca ?air için kaydedilen muhtelif tarih? ve edeb? mahiyetteki di?er bilgiler için Azerbaycan edebiyatı tarihini do?rudan konu alan monografiler olarak, Feridun Bey Köçerli’nin “Azerbaycan Edebiyyatı Tarihi Materyalleri” (1925-1926), Aziz Devletabadi’nin “Sühânverân-ı Azerbaycan” (Tebriz, 1355) ve “Türk Dilinin Lehçelerinin Tarihi Seyri” ismiyle tanınmı? ve TDK yayınları içinde ayrıca ne?redilmi? kitabı bulunan ara?tırmacı Cevat Hey’et’in “Azerbaycan Edebiyat Tarihine Bir Bakı?” (Tahran, 1358) eserlerine bakılabilir. İlâve bilgiler olarak, Muhammed Deyhim’in “Tezkire-i ?u’arâ-yı Azerbaycan” isimli antolojisinde “Ayne’l A?k” isminde bir eseri daha oldu?u belirtilmektedir; “Divan”ı içinde, “içki, içki çe?itleri, içki meclisleri, içki sunan güzeller vs.” hakkında kaside yahut terkib-i bend ?eklinde yazılan ve “Sâk?nâme” olarak anılan bir manzume olarak 12 bent ve 329 beyitten olu?an ve tabiatıyla müstakil de?erlendirilmesi mümkün bir eseri de bulunmaktadır (Çınarcı, 2016: 100; ayrıca bkz. Deyhim, 1986: 241). Son olarak, Nebât?’nin ?iirlerinin edisyon kritik yapılarak Türkiye’de derli toplu bir ?ekilde henüz ne?redilmedi?i belirtilmelidir.

2. Klasik ?iir Örne?i

a. Tıpkıbasım

image

image

b. Çeviriyazı

Menim bu nātüvān kö?lüm kene faṣl-ı bahār ister Hemí?e bülbül-i ?eydā kimi bir murġ-zār ister

Gehí bir gül ayaġında dü?üp mestāne ḫāb étmek Gehí saḳí ayaġından ?erāb-ı ḫo?-güvār ister

Édüp sünbüllerin deste temā?ā eyleyüp serve Kezüp seyr étmege her dem kenār-ı cūy-bār ister

Elimde saġār-ı bade çeküp ḳumrí nāle Yanında bir büt-zibā períve? gül-‘i?ār ister

Özi gül kāküli sünbül dehānı ġonce-yi tāze Melek-man?ar ḳamer-ṭal‘at siyeh çe?min ḫumār ister

Ne taḳṣír étmi?em bilmem né-çün ol ḫüsrev-i ḫūbān Men bí-çāreni dāyim perí?ān rūzgār ister

Ḫacāletden kö[z]üm ḳurtarmasun hergiz bu ‘ālemde Ki her kim ‘ā?ıḳ u ḫasteni ḫalḳ içre ḫār ister

Melāmetden ba?ı ayrılmasun dāyim melūl olsun Meni emsāl ü aḳrān içre her kim ?erm-sār ister

Nebātí bilmerem yā rab ne ḥālet ḥāṣıl étmi? kim Özin bu ehl-i dünyādan hemí?e ber-kenār ister

c. Türkiye Türkçesi Çevirisi

Benim bu güçsüz gönlüm yine bahar mevsimini ister Sürekli çılgın bülbül gibi bir ku? bahçesi ister.

Bazen bir gülün aya?ına kapanıp mest olarak uyumak, Bazen (bir) güzelin kadehinden tatlı ?arap ister.

Sümbüllerini tutup (o) uzun boyluyu seyredip Gezip dola?maya her zaman nehir kenarı ister.

Elimde ?arap kadehi (varken) kumru gibi inleyip Yanında bir put gibi güzel, gül yanaklı (bir) peri yüzlü ister.

Kendisi gül, kâkülü (alnına dü?en saçı) sümbül, a?zı yeni açmı? gonca (gibi) Melek görünü?lü, ay gibi parlak, kara gözü mahmur (bakı?lı) (bir güzel) ister.

Ne suç i?lemi?im bilmem! Niçin o güzeller güzeli Ben çaresizi daima peri?an (eden) rüzgar(ın) (esmesini) ister.

Utançtan gözümü kurtarmasın asla bu dünyada Ki her kim insanlar arasında â?ık ve (gönlü) hastaya diken (batsın) ister.

Emsal ve akranlarım arasında utanç içinde olmamı dileyen, beni Rezil rüsva olmaktan ba?ı kurtulmasın, daima üzgün olsun (ister).

Bilmiyorum Tanrı nasıl (bir) durum hâsıl etmi?, Nebât? Kendini bu dünya sâkinlerinden daima uzak tutmak ister.

d. Dil Özellikleri

i. Mevcut kelime kadrosundaki Türkçe kökenli kelimeler, nitelik ve içerik bakımından Batı Türkçesinin (= O?uz Türkçesinin) söz varlı?ını yansıtan tipik özelliklere sahiptir. Türkçe kökenli olmayan kelimeler ise, İslam etkisinde geli?mi? Türk edebiyatının klasik edebiyat sahasına mensup hemen her eserinde rastlanan Arapça ve Farsça kökenli mü?terek kelimelerdir.

ii. Gramer açısından bakıldı?ında, ?iirde bulunan kelimelerdeki ses bilgisel özellikler, ?iirin do?rudan do?ruya Batı Türkçesiyle kaleme alındı?ını, Do?u Türkçesinin belli ba?lı kelimelerde, eserin yazıldı?ı döneme ait ço?u eserde rastlanıldı?ı gibi, az miktarda bulunmak üzere etkisinin görüldü?ü anla?ılmaktadır. Özellikle, kelime ba?ında /k-/ sesi verilerek kaydedilen örnekler (kene “gene”, kezüp “gezip”, közüm “gözüm”), Do?u Türkçesinin Batı Türkçesi üzerindeki etkisinin temel göstergelerinden biridir; bununla birlikte, Do?u Türkçesinde görülenin aksine, kelime ba?ında /t-/ yerine Batı Türkçesine uygun ?ekilde /d-/’ye rastlandı?ı belirtilmelidir (dü?üp < tü?üp).

iii. Batı Türkçesinin Do?u kanadına mahsus yapı bilgisi özellikleri, ?iirdeki orijinal a?ız özelliklerinin bâriz örneklerindedir (bilmerem “bilmiyorum”). Belirtme hal ekinin /-nI/ ?eklinde bulunabilmesi (hasteni “hastayı”) Do?u Türkçesinin yapı bilgisel açıdan ?iir dilindeki bir etkisi sayılmakla birlikte, zamir n’sinin kullanılması (ayagından “kadehinden”), I. teklik ?ahıs zamirinin ilgi çekimi (menim “benim”), Batı Türkçesine hastır. Fakat bazı kelimelerde gözlenen ba?lantı ünlülerindeki yuvarlak ünlülü e?ilim (kezüp “gezip”, çeküp “çekip”, közüm “gözüm) Batı Türkçesinin Batı kanadından gelen fonolojik etkilerdendir.

iv. Genel olarak bakıldı?ında, bir 18.-19. yüzyıl ?airi olarak Nebât?’nin kendi kültür co?rafyasındaki ?airlerin ?iir dilinde kullandı?ı a?ız özelliklerini (Azerbaycan Türkçesini) temel alarak bu e?ilimle ?iir dilini kurdu?unu, konu?tu?u a?ız olan Batı Türkçesinin Do?u kanadını te?kil eden Do?u O?uzcasıyla ?iirlerini olu?turdu?unu ancak ya?adı?ı devirde geçerli olan farklı a?ız özelliklerini de ?iir diline kattı?ını, az miktarda bulunmak üzere, Türk dünyasının Osmanlı Devleti dı?ında kalan bölgelerini 20. yüzyıla kadar imlâ açısından etkilemi? geleneksel Do?u Türkçesinden ve tabii olarak kültürel ilginin do?rudan bulundu?u Batı Türkçesinin Batı kanadını te?kil eden Anadolu Türkçesinden beslendi?ini göstermektedir.

e. Kelime Kadrosu

A?a?ıda, yukarıda verilmi? gazel örne?i içinde geçen kelimelerin bir listesi verilmi?tir. Bu listede, Arapça ve Farsçadan alınmı? kelimelerle birlikte, kelimelerin yapı bilgisel özelliklerini gösteren açıklamalar ve metin içindeki anlamları kaydedilmi?, listeye ait kısaltma ve semboller ayrıca belirtilmi?tir:

‘ālemde < ‘ālem+de (A.+T.) “dünyada”

‘ā?ıḳ (A.) “â?ık”

aḳrān (A.) “akran”

ayaġında < ayaḳ+ı+n+da “aya?ında; dibinde”

ayaġından < ayaḳ+ı+n+dan “kadehinden”

ayrılmasun < Etü. *a(d)[-(ı)-r]-ı-l-ma-sun “ayrılmasın”

ba?ı < ba?+ı “ba?ı”

ber-kenār (F.) < “uzakta, kenarda”

bí-çāreni (F.+T.) < bí-çāre+ni “çaresizi”

bilmem < bil-me-m “bilmem”

bilmerem < bil-me-r-em “bilmiyorum”

bir “bir”

bu “bu” (i?aret zamiri)

bülbül-i ?eydā (F.) “(a?k ile) çılgın bülbül (â?ık)”

büt-zibā (A.) “put gibi güzel (sevgili)”

çeküp < çek-ü-p “çekip”

çe?min < çe?m+i+n “gözünü”

dāyim (< A.) “daima”

dehānı (F.) “a?zı”

dem (F.) “an, zaman”

deste édüp (F.+T.) < deste ét-ü-p “tutup”

dü?üp < Etü. tü?-ü-p “dü?üp”

ehl-i dünyādan (A.) < ehl-i dünyā+dan “dünya sâkini”

elimde < el+i+m+de “elimde”

emsāl (A.) “emsal, denk”

faṣl-ı bahār (A.+F.) “bahar mevsimi”

gehí (F.) “bazen”

ġonce-yi tāze (F.) “yeni açılmaya ba?layan çiçek goncası; genç ve güzel”

gül (F.) “çiçek”

gül-‘i?ār (F.+A.) “gül yanaklı”

ḫāb étmek (F.+T.) < ḫwāb ét-mek “uyumak”

ḫacāletden (A.+T.) < ḫacālet+den “utançtan”

ḥālet (A.) “durum”

ḫalḳ (A.) “halk”

ḫār (F.) “diken”

ḥāṣıl étmi? (A.+T.) “hâsıl etmi? (ortaya çıkarmı?)”

ḫasteni (F.+T.) < ḫaste+ni “hastayı”

hemí?e (F.) “sürekli, boyuna”

her (F.) “her”

hergiz (F.) “asla”

ḫumār (A.) “mahmurluk”

ḫüsrev-i ḫūbān (F.) “güzeller güzeli”

içre < iç+re “içinde”

ister < Etü. i(z)+de-r “ister”

kāküli (F.+T.) < kākül+i “kâkülü, alna dü?en saç perçemi”

ḳamer-ṭal‘at (A.) “ay gibi parlak”

kenār-ı cūy-bār (F.) “nehir kenarı”

kene “yine, gene”

kezüp < kez-ü-p “gezip, dola?ıp”

ki “ki” (ba?lama edatı)

kim “ki” (ba?lama edatı)

kim “kim” (soru sözü)

kimi < kib+i “gibi” (benzetme edatı)

kö[z]üm < *kö-z+ü+m “gözüm”

kö?lüm < kö?(ü)l+ü+m “gönlüm”

ḳumrí (F.) “kumru (bir ku?)”

ḳurtarmasun < *kur-tar-ma-sun “kurtarmasın”

melāmetden (A.) “rezil rüsva olmaktan”

melek-man?ar (A.) “melek görünü?lü”

melūl olsun (A.+T.) < melūl ol-sun “üzüntülü olsun”

men “ben” (I. teklik ?ahıs zamiri)

meni “beni” (I. teklik ?ahıs zamirinin belirtme çekimi)

menim “benim” (I. teklik ?ahıs zamirinin ilgi çekimi)

mestāne (F.) “sarho?ça, mest olarak”

murġ-zār (F.) “ku? bahçesi, ku?ların bol oldu?u güzel bahçe”

nāle (F.) “inleme, feryat”

nātüvān (F.) “güçsüz”

ne “ne” (soru sözü)

né-çün < né+(ü)çün “niçin” (soru sözü)

ol “o” (III. teklik ?ahıs zamiri)

özi < öz+i “kendisi” (dönü?lülük zamiri)

özin < öz+i+n “kendisini”

perí?ān (F.) “peri?an, da?ınık”

períve? (F.) “peri yüzlü (güzel)”

rab (A.) “Allah, tanrı”

rūzgār (F.) “rüzgâr”

saġār-ı bade (A.+F.) “?arap kadehi”

saḳí (A.) “içki sunan (güzel, sevgili)”

serve (A.+T.) < serv+e “servi a?acına (uzun boylu sevgiliye)”

seyr étmege (A.+T.) < seyr ét-me+ge “seyretmeye”

siyeh (F.) “siyah, kara”

sünbül (F.) “sümbül çiçe?i”

sünbüllerin (F.+T.) < sünbül+ler+i+n “sümbül çiçeklerini”

?erāb-ı ḫo?-güvār (A.+F.) “tatlı ?arap”

?erm-sār (F.) “utanmı?, mahçup”

taḳṣír étmi?em (A.+T.) < taḳṣír ét-mi?-em “suç, kusur i?lemi?im”

temā?ā eyleyüp (A.+T.) < temā?ā eyle-y-üp “seyredip”

u, ü (F.) “ve”

yā “ey” (ünlem)

yanında < yan+ı+n+da “yanında”

* Kısaltmalar ve Semboller:

(A.): Arapça

(F.):Farsça

Etü.: EskiTürkçe

< : Bu ?ekilden gelir

[.] : Düzeltme

(.) : İlâve açıklama / Gösterilen ?ekil

+ : İsim kökü veya gövdesinden sonra gelir / İki farklı dil unsurundan olu?mu? birle?ik ?ekiller

- : Fiil kökü veya gövdesinden sonra gelir / Farsça tamamlamayı ve birle?ik ?ekli gösterir

“…” : Kelimenin metin içindeki anlamı

3. Sonuç

18.-19. yüzyıl Güney Azerbaycan edebiyatının temsilcilerinden ?air Nebât?’nin hayatı, sanatı, eserleri bildirilerek ve ayrıca eserleri üzerine yapılan çalı?malar tanıtılarak ?airin ?iirlerinden seçilmi? bir örnek sunulmu?tur. ?iir üzerinden Nebât?’nin kullandı?ı dile bir bakı? atılmı?, ya?adı?ı devre ait dil, edebiyat ve sanat hayatından bir kesit sunulmu?tur. Kullanılan metodolojiye göre, ilkin Nebât?’nin Türk dili ve edebiyatı tarihi içindeki yeri tespit edilmi?; sonrasında, ?iir dili ve sanat anlayı?ı vurgulanarak ?airin ?iirlerinden seçilmi? bir gazel üzerinden 18. ve 19. yüzyıl Azerbaycan Türk ?iirinin Türk dili tarihi perspektifinde geleneksel ve klasik yönlerini ortaya koyan bir dil incelemesi yapılmı?tır.

KAYNAKÇA

Bayraml�± Meti Osmano�?lu (1995). Seyid Eb�¼lkas�±m Neb�¢t�®nin Lirikas�±, Doktora Tezi, Bak�¼: Bak�¼ Devlet �?niversitesi.
Berbercan, M. T. (2018). �?air Mehmed Em�¢n�? - Manzum Hik�¢yeler, �°stanbul: Der Yay�±nlar�±.
�?�±narc�±, M. N. (2016). Seyyid Ebulk�¢s�±m Neb�¢t�? ve S�¢k�?n�¢mesi, Atat�¼rk �?niversitesi T�¼rkiyat Ara�?t�±rmalar�± Dergisi, S. 55, s. 93-
126.
Devletabadi, A. (1355). S�¼hanver�¢n-�± �?zerbaycan, C. I, Tebriz: M�¼essese-i Tarih ve Ferhengi.
Deyhim, M. (1986). Tezkire-i �?uâ??ar�¢-y�± �?zerbaycan t�¢r�®h-i Zindeg�® v�¼ �?s�¢r, C. 1, Tebriz.
Heyâ??et, C. (1358). Azerbaycan Edebiyat Tarihine Bir Bak�±�?, Tahran.
- 92 -
Uluslararas�± Sosyal Ara�?t�±rmalar Dergisi/The Journal of International Social Research
Cilt: 14 Say�±: 82 Kas�±m 2021 & Volume: 14 Issue: 82 November 2021
Heyâ??et, C. (2008). T�¼rk Dilinin Leh�§elerinin Tarihi Seyri, Ankara: T�¼rk Dil Kurumu Yay�±nlar�±.
Karaduman, R. (2017). Neb�¢t�?â??nin �?iirlerinde Din ve Tasavvuf, Y�¼z�¼nc�¼ Y�±l �?niversitesi Sosyal Bilimler Enstit�¼s�¼ Dergisi, S. 35,
s. 35-55.
Kas�±ml�±, M. (2006). Neb�¢t�?, T�¼rkiye Diyanet Vakf�± �°slam Ansiklopedisi, C. 32, s. 469-470.
K�¶�§erli, F. B. (1920). Azerbaycan Edebiyat�± Tarihi, C. 1, Bak�¼: Azer Ne�?r.
Sad�±k, M. H. (1385). D�®v�¢n-�± E�?â??�¢r-�± T�¼rk�®, Hak�®m Seyyid Ebuâ??lkas�±m Neb�¢t�®, Tebriz: Ne�?r-i Ahter.
Y�±ld�±r�±m, D. (1984). Azerbaycan �?�?�±k �?airleri ve �?iirlerinden �?rnekler, Hacettepe �?niversitesi Edebiyat Fak�¼ltesi Dergisi, C. 2, s. 13-27.

Announcements

You can send your paper at Online Submission System

  • The Journal of International Social Research / Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi ISSN: 1307-9581, an international, peer-reviewed, on the web publication, from 2007 will be issued least four times annualy.
  • Our journal is an independent academic publication based on research in social sciences, contributing to its field and trying to publish scientific articles that will bring innovation to the original and social sciences.
  • The journal has got an international editorial board and referee board, mainly embodied from the each individually professional on the social research fields.
  • Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research became a member of Cross Reff since 2014 and started to assign DOI numbers to the articles. image
Google Scholar citation report
Citations : 8982

The Journal of International Social Research received 8982 citations as per Google Scholar report

The Journal of International Social Research peer review process verified by publons
Get the App